# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | كَلَّاۜ سَنَكْتُبُ مَا يَقُولُ وَنَمُدُّ لَهُ مِنَ الْعَذَابِ مَدًّاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Kellâ(c) senektubu mâ yekûlu venemuddu lehu mine-l’ażâbi meddâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Hayır! Biz onun dediklerini yazacağız ve onun cehennemde çekeceği azâbı uzattıkça uzatacağız. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Kesinlikle hayır! Biz onun söylediğini yazacağız ve azabını uzattıkça uzatacağız. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Hayır, söylediğini yazacağız ve onun azabını uzattıkça uzatacağız. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Hayır! (İş onun dediği gibi değil). Biz, onun söylediklerini yazacağız ve azabını arttırdıkça arttıracağız! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hayır, asla öyle değil; biz onun söylediklerini yazacağız ve azabını çoğalttıkça çoğaltacağız. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hayır biz onun dediğini yazacağız ve kendisine azâbdan bir med çekeceğiz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hayır, öyle değil. Biz onun söyleyegeldiği (sözü) yazar, azabını da uzatdıkca uzatırız. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hayır! (Biz) onun söylemekte olduğu şeyleri yazacağız ve kendisine olan azâbı(hiç bitmemek üzere artırarak) uzattıkça uzatacağız! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Hayır, öyle değil, biz onun dediğini yazacağız ve azabını da çoğalttıkça çoğaltacağız. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Hayır öyle değil, ne diyeceğini elbette yazacağız ve onun için azabı arttırdıkça arttıracağız. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Hâşâ! Söylediği şeyi yazacak ve azabını da arttırdıkça arttıracağız. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Nay! We shall record what he says, and We shall add and add to his punishment. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meryem Sûresi 79. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Allah, inkâr edenlere Nûh’un karısı ile Lût’un karısını örnek verir. Her ikisi de, kullarımızdan iki sâlih kişinin nikâhları altında idiler, fakat o ...
Furkân sûresi 15-16. âyetlerinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 15-16. Ayetlerinin Arapçası: قُلْ اَذٰلِكَ خَيْرٌ اَمْ جَنَّةُ الْخُلْدِ ا ...
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...