# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاَشَارَتْ اِلَيْهِ۠ قَالُوا كَيْفَ نُكَلِّمُ مَنْ كَانَ فِي الْمَهْدِ صَبِيًّا | |
Türkçe Okunuşu * | Feeşârat ileyh(i)(s) kâlû keyfe nukellimu men kâne fî-lmehdi sabiyyâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bunun üzerine Meryem bebeğe konuşması için işaret etti. Fakat onlar: “Henüz beşikteki bir bebekle nasıl konuşabiliriz” dediler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bunun üzerine Meryem çocuğu gösterdi. «Biz, dediler, beşikteki bir sabî ile nasıl konuşuruz?» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Meryem çocuğu gösterdi. "Biz beşikteki çocukla nasıl konuşabiliriz?" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Bunun üzerine (Meryem, çocukla konuşun diye) ona işaret etti. “Beşikteki bir bebekle nasıl konuşuruz?” dediler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bunun üzerine Meryem çocuğu gösterdi. Onlar; "Biz beşikteki bir çocukla nasıl konuşuruz?" dediler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bunun üzerine ona işaret etti, beşikteki bir sabî ile nasıl konuşuruz dediler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bunun üzerine (Meryem) ona (îsâya) işaret etdi. «Biz, dediler, henüz beşikde bulunan bir sabî ile nasıl konuşuruz»? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bunun üzerine (Meryem konuşmayarak) ona (çocuğa) işâret etti. (Onlar:)“Beşikteki bir çocukla nasıl konuşuruz?” dediler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bunun üzerine Meryem, (kendilerine cevap vermek için) çocuğu işaret etti. Onlar: “- Biz, beşikteki çocukla nasıl konuşuruz” dediler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bunun üzerine ona (çocuğa) işaret etti. Dediler ki: «Biz daha beşikte bir çocuk bulunan ile nasıl konuşabiliriz?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Meryem çocuğu işaret etti. “Beşikteki çocukla nasıl konuşalım?” dediler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But she pointed to the babe. They said: "How can we talk to one who is a child in the cradle?" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meryem Sûresi 29. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...