# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَيَقُولُ الْاِنْسَانُ ءَاِذَا مَا مِتُّ لَسَوْفَ اُخْرَجُ حَيًّا | |
Türkçe Okunuşu * | Veyekûlu-l-insânu e-iżâ mâ mittu lesevfe uḣracu hayyâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Böyle iken o nankör ve inançsız insan: “Ne yani, ben öldükten sonra yeniden diriltilip kabrimden çıkarılacak mıyım?!” der. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İnsan der ki: «Öldüğüm zaman sahi diri olarak (kabrimden) çıkarılacak mıyım?» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İnsan: "Ben öldüğümde mi diriltileceğim?" der. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İnsan, “Öldüğümde gerçekten diri olarak (topraktan) çıkarılacak mıyım?” der. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Halbuki insan şöyle der: "Ben öldüğüm zaman, ileride gerçekten diri olarak (mezardan) çıkarılacak mıyım?" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Böyle iken insan diyor ki: her ne zaman ölürsem ileride mutlak bir zîhayat olarak çıkarılacak mıyım? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İnsan der ki: «Ben öldüğüm zaman mı, her halde diri olarak çıkarılacağım»? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bir de insan: “(Ben) öldüğüm zaman, gerçekten ileride hayat sâhibi olarak(kabirden) çıkarılacak mıyım?” der. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Halbuki insan şöyle der: “- Ben öldüğüm zaman, ileride gerçekten diri olarak (mezardan) çıkarılacak mıyım?” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve insan der ki: «Öldüğüm zaman mı ileride diri olarak mı çıkarılacağım?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bir de insan diyor ki: “Öldükten sonra diriltilecek miyim?” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Man says: "What! When I am dead, shall I then be raised up alive?" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meryem Sûresi 66. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...