# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | تِلْكَ الْجَنَّةُ الَّت۪ي نُورِثُ مِنْ عِبَادِنَا مَنْ كَانَ تَقِيًّا | |
Türkçe Okunuşu * | Tilke-lcennetu-lletî nûriśu min ‘ibâdinâ men kâne tekiyyâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kullarımız içinde bize karşı kalpleri saygıyla dopdolu olan, günahlardan kaçınan ve tertemiz kalabilenlere vereceğimiz cennet işte budur! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Kullarımızdan, takvâ sahibi kimselere vereceğimiz cennet işte budur. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Kullarımızdan Allah'a karşı gelmekten sakınanları mirasçı kılacağımız Cennet işte budur. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İşte bu, kullarımızdan Allah’a karşı gelmekten sakınanlara miras kılacağımız cennettir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşte kullarımızdan takva sahibi olanlara vereceğimiz cennet budur. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O o Cennettir ki kullarımızdan her kim korunur takıyy ise ona miras kılarız |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O, öyle cennetdir ki biz ona kullarımızdan gerçekden müttakıy olan kişileri vaaris kılacağız. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Kullarımızdan takvâ sâhibi olanları vâris kılacağımız Cennet, işte budur! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bu öyle bir Cennet'dir ki, biz ona kullarımızdan takva sahibi olanları varis kılarız. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O, o cennettir ki, ona kullarımızdan muttakî olanları varis kılarız. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İşte kullarımızdan takvâ sahiplerini vâris kılacağımız Cennet budur. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Such is the Garden which We give as an inheritance to those of Our servants who guard against Evil. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meryem Sûresi 63. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...