# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يَٓا اَبَتِ اِنّ۪ٓي اَخَافُ اَنْ يَمَسَّكَ عَذَابٌ مِنَ الرَّحْمٰنِ فَتَكُونَ لِلشَّيْطَانِ وَلِيًّا | |
Türkçe Okunuşu * | Yâ ebeti innî eḣâfu en yemesseke ‘ażâbun mine-rrahmâni fetekûne lişşyetâni veliyyâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Babacığım! Doğrusu ben, bu gidişle o Rahmân’dan sana bir cezanın gelip dokunmasından ve neticede şeytana tam bir dost olmandan korkuyorum.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Babacığım! Allah tarafından sana azap dokunup da şeytanın yakını olmandan korkuyorum. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Babacığım! Doğrusu sana Rahman katından bir azabın gelmesinden korkuyorum ki böylece şeytanın dostu olarak kalırsın." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Babacığım! Doğrusu ben, sana, çok esirgeyici Rahmân tarafından bir azabın dokunmasından, böylece şeytana bir dost olmandan korkuyorum.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Babacığım! Doğrusu ben korkarım ki, sana Rahmân'dan bir azab dokunur da şeytana (cehennemde arkadaş) olursun." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Babacığım ben cidden korkarım ki sana o rahmandan bir azâb dokunur da Şeytana yar olursun. |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Ey babam, hakıykaten korkuyorum ki çok esirgeyen (Allahdan sana bir azâb gelib çatar da şeytana yâr olmuş olursun». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Ey babacığım! Doğrusu ben, sana Rahmândan bir azab dokunup da şeytana bir dost olmandan korkuyorum!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ey babam! Doğrusu ben korkarım ki, sana Rahman'dan bir azap dokunur da Şeytan'a (Cehennem'de) arkadaş olursun.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ey pederim! Ben muhakkak korkarım ki, sana Rahmân tarafından bir azap isabet eder de artık şeytana bir yar olmuş olursun.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Babacığım, sana Rahmân'dan bir azap dokunur da şeytana arkadaş olursun diye korkuyorum.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "O my father! I fear lest a Penalty afflict thee from ((Allah)) Most Gracious, so that thou become to Satan a friend." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meryem Sûresi 45. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...