# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يَوْمَ نَحْشُرُ الْمُتَّق۪ينَ اِلَى الرَّحْمٰنِ وَفْداًۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Yevme nahşuru-lmuttekîne ilâ-rrahmâni vefdâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz, kalpleri Allah’a karşı saygıyla dopdolu olup günahlardan sakınanları kıyâmet günü seçkin misafirler olarak Rahmân’ın huzurunda toplayacağız. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 85, 86, 87. Takvâ sahiplerini heyet halinde çok merhametli olan Allah'ın huzurunda topladığımız, günahkârları da susuz olarak cehenneme sürdüğümüz gün, Rahmân nezdinde söz ve izin alandan başkalarının şefâata güçleri yetmeyecektir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 85,86. sakınanları o gün Rahman'ın huzurunda O'na gelmiş konuklar olarak toplarız, suçluları suya götürür gibi cehenneme süreriz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 85,86. Allah’a karşı gelmekten sakınanları Rahmân’ın huzurunda bir elçiler heyeti gibi toplayacağımız, suçluları da suya koşan susuz develer gibi cehenneme sevk edeceğimiz günü düşün! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O gün, takva sahiplerini, heyet olarak Rahmân'ın huzuruna toplayacağız. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Müttekîleri vefd halinde (bir mes'us olarak) huzuru rahmana cem'edeceğimiz gün |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 85,86. Müttakıyleri O çok esirgeyici (Allahın) huzuruna (süvari elçiler gibi) toplayacağımız, günahkârları ise susuz olarak cehenneme süreceğimiz gün, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O gün, takvâ sâhiblerini (kendilerine ikramda bulunmak için) hey'et hâlinde Rahmân'ın huzûruna toplarız. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Takva sahiplerini, elçiler gibi Rahman'ın huzuruna toplayacağımız gün, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yâd et o günü ki, müttakileri Rahmân'a bir elçi cemaatı halinde göndereceğiz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O gün takvâ sahiplerini şerefli bir heyet halinde Rahmân'ın huzurunda toplarız. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | The day We shall gather the righteous to ((Allah)) Most Gracious, like a band presented before a king for honours, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meryem Sûresi 85. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 82. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 82. Ayet Arapça: وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْاٰنِ مَا هُوَ شِفَٓاءٌ وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِن۪ينَۙ ...
Kur’ân-ı Kerîm, Allah Teâlâ tarafından biz insanlara gönderilmiş büyük bir hidâyet rehberidir. Allâh’ın kelâmıdır. Gökten indirilmiş, sağlam bir iptir ...
İsra suresinin 70. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 70. Ayet Arapça: وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَن۪ٓي اٰدَمَ وَحَمَلْنَاهُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ ...
İsra suresinin 66. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 66. Ayet Arapça: رَبُّكُمُ الَّذ۪ي يُزْج۪ي لَكُمُ الْفُلْكَ فِي الْبَحْرِ لِتَبْتَغُوا مِنْ ...
İsra suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 53. Ayet Arapça: وَقُلْ لِعِبَاد۪ي يَقُولُوا الَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ الشَّيْطَانَ يَنْ ...
İsra suresinin 44. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 44. Ayet Arapça: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ وَاِنْ ...