# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاذْكُرْ فِي الْكِتَابِ اِسْمٰع۪يلَۘ اِنَّهُ كَانَ صَادِقَ الْوَعْدِ وَكَانَ رَسُولًا نَبِيًّاۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Veżkur fî-lkitâbi ismâ’îl(e)(c) innehu kâne sâdika-lva’di vekâne rasûlen nebiyyâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Rasûlüm! Kitapta İsmâil’in kıssasını da an. Şüphesiz ki o sözüne sâdık bir insandı; bir rasûl, bir nebî idi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Resûlüm!) Kitap'ta İsmail'i de an. Gerçekten o, sözüne sâdıktı, resûl ve nebî idi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Kitap'da İsmail'e dair anlattıklarımızı da an. Çünkü o sözünde doğru bir kimse idi, tarafımızdan gönderilmiş bir peygamberdi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kitap’ta İsmail’i de an. Şüphesiz o, sözünde duran bir kimse idi. Bir resûl, bir nebî idi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kur'ân'da İsmail'i de an; çünkü o, vaadine sadık bir kuldu ve gönderilmiş bir peygamberdi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Kitabda İsmaili de an, çünkü o cidden va'dinde sadık idi, ve bir Resul, bir Peygamber idi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Kitabda İsmâîli de yâdet. Çünkü o, va'dinde saadıkdı, resul bir peygamberdi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Habîbim, yâ Muhammed!) Kitab'da İsmâîl'i de an! Çünki o, sözünde duran bir kimse idi ve bir resûl, bir nebî idi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kur'ân'da İsmaîl'i de an; çünkü o, vaadinde sadıktı ve kavmine gönderilmiş bir peygamberdi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve kitapta İsmail'i de an, şüphe yok ki, o vaadinde sâdık idi ve bir resûl, bir nebi idi. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kitapta İsmail'i de an. O sözünde sadık idi ve Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberdi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Also mention in the Book (the story of) Isma´il: He was (strictly) true to what he promised, and he was a messenger (and) a prophet. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meryem Sûresi 54. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...
Hadîd sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 29 âyettir. İsmini, 25. âyette geçen ve “demir” mânasına gelen اَلْحَد۪يدُ (hadîd) kelimesinden alır. Mushaf t ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
İsra suresinin 1. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 1. Ayet Arapça: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّك ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَكُلُوا مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّٰهُ حَلَالًا طَيِّبًاۖ وَاشْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ Al ...