# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَوَهَبْنَا لَهُ مِنْ رَحْمَتِنَٓا اَخَاهُ هٰرُونَ نَبِيًّا | |
Türkçe Okunuşu * | Vevehebnâ lehu min rahmetinâ eḣâhu hârûne nebiyyâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ona olan rahmetimizden dolayı, kardeşi Hârûn’u bir peygamber olarak kendisine yardımcı vermiştik. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Rahmetimizin bir sonucu olarak ona kardeşi Harun'u bir peygamber olarak armağan ettik. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Rahmetimizden, kardeşi Harun'u bir peygamber olarak ona bağışladık. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Rahmetimiz sonucu kardeşi Hârûn’u bir nebî olarak kendisine bahşettik. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Rahmetimizden de ona, kardeşi Harun'u bir peygamber olarak ihsan eyledik. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve rahmetimizden ona biraderi Harûnu da bir Peygamber olarak ihsan eyledik |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onu, rahmetimiz cümlesinden, biraderi Hârunu da bir peygamber olarak ihsan etdik. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve ona rahmetimizden, kardeşi Hârûn'u, bir peygamber (ve bir yardımcı) olarakihsân ettik. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Rahmetimizden de ona, kardeşi Harûn'u bir peygamber olarak ihsan eyledik. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve ona rahmetimizden olarak kardeşi Harûn'u bir nebi olmak üzere ihsan ettik. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ona, rahmetimizin eseri olarak, kardeşi Harun'u peygamber olarak vermiştik. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And, out of Our Mercy, We gave him his brother Aaron, (also) a prophet. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meryem Sûresi 53. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 70. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 70. Ayet Arapça: وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَن۪ٓي اٰدَمَ وَحَمَلْنَاهُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ ...
İsra suresinin 66. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 66. Ayet Arapça: رَبُّكُمُ الَّذ۪ي يُزْج۪ي لَكُمُ الْفُلْكَ فِي الْبَحْرِ لِتَبْتَغُوا مِنْ ...
İsra suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 53. Ayet Arapça: وَقُلْ لِعِبَاد۪ي يَقُولُوا الَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ الشَّيْطَانَ يَنْ ...
İsra suresinin 44. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 44. Ayet Arapça: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ وَاِنْ ...
İsra suresinin 32. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 32. Ayet Arapça: وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلًا İs ...
İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...