# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَسَلَامٌ عَلَيْهِ يَوْمَ وُلِدَ وَيَوْمَ يَمُوتُ وَيَوْمَ يُبْعَثُ حَيًّا۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Veselâmun ‘aleyhi yevme vulide veyevme yemûtu veyevme yub’aśu hayyâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Selâm olsun ona doğduğu gün, öleceği gün ve öldükten sonra diriltileceği gün! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Doğduğu gün, öleceği gün ve diri olarak kabirden kaldırılacağı gün ona selam olsun! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Doğduğu günde, öleceği günde ve dirileceği günde ona selam olsun. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Doğduğu gün, öleceği gün ve diriltileceği gün ona selâm olsun! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Doğduğu gün, öleceği gün ve dirileceği gün ona selam olsun. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Selâm ona hem doğduğu gün, hem öleceği gün hem de diri olarak ba'solunacağı gün |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Dünyâye getirildiği gün de, öleceği gün de, diri olarak (kabrinden) kaldırılacağı gün de ona selâm olsun. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Doğduğu gün, öleceği gün ve bir hayat sâhibi olarak (kabirden) kaldırılacağı gün ona selâm olsun! (O devrelerde hep Allah'ın rızâsına mazhar olacaktır.) |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ona selamet olsun: Hem doğduğu gün (şeytandan), hem öleceği gün (kabir azabından), hem de diri olarak kaldırılacağı gün (ateşten)... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve O'na selâm olsun, doğduğu günde ve öleceği günde ve diri olarak (kabrinden) kaldırılacağı günde. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Selâm olsun ona doğduğu gün, öldüğü gün ve diriltileceği gün. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | So Peace on him the day he was born, the day that he dies, and the day that he will be raised up to life (again)! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meryem Sûresi 15. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 44. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 44. Ayet Arapça: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ وَاِنْ ...
İsra suresinin 32. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 32. Ayet Arapça: وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلًا İs ...
İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...
Hadîd sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 29 âyettir. İsmini, 25. âyette geçen ve “demir” mânasına gelen اَلْحَد۪يدُ (hadîd) kelimesinden alır. Mushaf t ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
İsra suresinin 1. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 1. Ayet Arapça: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِ ...