# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاذْكُرْ فِي الْكِتَابِ مُوسٰىۘ اِنَّهُ كَانَ مُخْلَصًا وَكَانَ رَسُولًا نَبِيًّا | |
Türkçe Okunuşu * | Veżkur fî-lkitâbi mûsâ(c) innehu kâne muḣlasan vekâne rasûlen nebiyyâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Rasûlüm! Kitapta Mûsâ’nın kıssasını da zikret. Şüphesiz o, Allah tarafından seçilip ihlâsa erdirilmiş bir kuldu; büyük bir rasûl, bir nebî idi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Resûlüm!) Kitap'ta Musa'yı da an. Gerçekten o ihlâs sahibi idi ve hem resûl, hem de nebî idi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Kitap'da Musa'ya dair anlattıklarımızı da an. O seçkin kılınmış bir insan, tarafımızdan gönderilmiş bir peygamberdi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kitap’ta, Mûsâ’yı da an. Şüphesiz o seçkin bir insan idi. Bir resûl, bir nebî idi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kur'ân'da Musa'yı da an; Şüphesiz ki o, ihlaslı bir kuldu ve gönderilmiş bir peygamberdi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Kitabda Musâyı da an, çünkü o bir muhlis idi ve bir Resul bir Peygamber idi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Kitabda Musâyi da an. Çünkü o, ihlâsa erdirilmiş (bir zât) di. Resul bir peygamberdi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ey Habîbim!) Kitab'da Mûsâ'yı da an! Çünki o, ihlâsa erdirilmiş bir kimse idi ve bir resûl, bir nebî idi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kur'an'da Mûsa'yı da an; çünkü o, ihlâs sahibi idi ve İsrail Oğullarına gönderilmiş bir Peygamberdi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve kitapta Mûsa'yı da yâd et. Şüphe yok ki, o ihlâs ile muttasıf idi ve bir resûl, bir nebi olmuş idi. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kitapta Musa'yı da an. O da ihlâsa erdirilmiş bir kul, Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberdi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Also mention in the Book (the story of) Moses: for he was specially chosen, and he was a messenger (and) a prophet. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meryem Sûresi 51. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...