# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | كَاَنَّهُمْ حُمُرٌ مُسْتَنْفِرَةٌۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ke-ennehum humurun mustenfira(tun) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar, ürküp kaçan yaban eşekleri gibidir; |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 49, 50, 51. Böyle iken onlara ne oluyor ki, âdeta arslandan ürküp kaçan yaban eşekleri gibi (hâla) öğütten yüz çeviriyorlar? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 50,51. Aslandan ürkerek kaçan yabani merkeplere benzerler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 50,51. Onlar sanki arslandan kaçan yaban eşekleridirler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sanki onlar ürkmüş yaban eşekleri. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sanki ürkmüş yaban eşekleri |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 50,51. Sanki onlar arslandan ürküb kaçan vahşî eşeklerdir! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 50,51. Sanki onlar, aslandan ürküp kaçan yaban eşekleridir! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sanki ürkmüş yaban eşekleri; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | 50,51. Sanki onlar, arslanlardan ürkerek firar etmiş yaban eşekleridir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sanki ürkmüş yaban eşekleri, |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | As if they were affrighted asses, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Müddessir Sûresi 50. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’ân-ı Kerîm, beşeriyet için Rahmânî sadâları işitmek, ilâhî nefhayı rûhunda hissetmek ve daha bu dünyada iken Allah ile mükâleme etmenin en feyizli ...
Mü’minûn suresi 97-98. ayetlerinde şöyle buyrulur: Mü’minûn Suresi 97-98. Ayetlerinin Arapçası: وَقُلْ رَبِّ اَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاط۪ ...
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...