# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَمَا لَهُمْ عَنِ التَّذْكِرَةِ مُعْرِض۪ينَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Femâ lehum ‘ani-tteżkirati mu’ridîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ne oluyor onlara da, bir öğüt, bir uyarı olan Kur’an’dan yüz çeviriyorlar? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 49, 50, 51. Böyle iken onlara ne oluyor ki, âdeta arslandan ürküp kaçan yaban eşekleri gibi (hâla) öğütten yüz çeviriyorlar? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Öyleyken, bunlara ne oluyor ki öğütten yüz çeviriyorlar? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Böyle iken onlara ne oluyor da, öğütten yüz çeviriyorlar? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şimdi o Kur'ân'dan yüz çevirirlerken ne mazeretleri var? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ya şimdi ne ma'ziretleri var o öğüdden yüz çevirirlerken |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Böyle iken şunlara ne oluyor ki (haalâ) öğüd (kabul etmek) den yüz çeviricidirler? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Şimdi onlara ne oluyor ki o nasîhatten yüz çeviricidirler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Böyle iken onlara (Mekke halkına) ne oluyor ki, Kur'an'dan yüz çeviriyorlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlar için ne var ki öğütten yüz çeviriyorlar? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ne oluyor onlara ki öğütten yüz çeviriyorlar? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then what is the matter with them that they turn away from admonition?- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Müddessir Sûresi 49. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...