# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِلَّٓا اَصْحَابَ الْيَم۪ينِۜۛ | |
Türkçe Okunuşu * | İllâ ashâbe-lyemîn(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ancak amel defterleri sağdan verilen uğurlu ve mutlu kimseler başkadır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ancak sağdakiler başka. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 39,40,41,42,. Ancak, defteri sağdan verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: "Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?" diye sorarlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Ancak ahiret mutluluğuna eren kimseler başka. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ancak amel defterleri sağından verilenler hariç. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ancak ashabı yemîn |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ancak sağcılar böyle değil. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ancak Ashâb-ı Yemîn (amel defterleri sağ eline verilenler) müstesnâ. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ancak sağcılar (kitabları sağ ellerine verilenler), |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ashâb-ı Yemîn ise müstesna. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ancak defteri sağdan verilenler başkadır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Except the Companions of the Right Hand, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Müddessir Sûresi 39. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...