# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | حَتّٰٓى اَتٰينَا الْيَق۪ينُۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Hattâ etânâ-lyakîn(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Böyle gaflet içinde yaşayıp giderken kaçınılması mümkün olmayan ölüm gerçeği geldi çattı.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Sonunda bize ölüm geldi çattı. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Ölüm bize o haldeyken geldi." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Nihayet ölüm bize gelip çattı.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Nihayet bize ölüm gelip çattı." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Tâ gelinciye kadar bize o yakîn |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Nihayet bize ölüm gelib çatdı». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Nihâyet bize yakin (inkâr edemeyeceğimiz ölüm) geldi!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Nihayet bize ölüm gelib çattı.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bize ölüm gelinceye değin.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Sonunda kesin bilgi bize ulaştı.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Until there came to us (the Hour) that is certain." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Müddessir Sûresi 47. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...