# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاَرَدْنَٓا اَنْ يُبْدِلَهُمَا رَبُّهُمَا خَيْرًا مِنْهُ زَكٰوةً وَاَقْرَبَ رُحْمًا | |
Türkçe Okunuşu * | Feeradnâ en yubdilehumâ rabbuhumâ ḣayran minhu zekâten veakrabe ruhmâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Böylece Rablerinin kendilerine, onun yerine daha temiz, daha hayırlı, onlara karşı daha merhametli ve daha itaatkâr bir çocuk vermesini istedik.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Devam etti:) «Böylece istedik ki, Rableri onun yerine kendilerine, ondan daha temiz ve daha merhametlisini versin.» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Rablerinin o çocuktan daha temiz ve onlara daha çok merhamet eden birini vermesini istedik." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Böylece, Rablerinin onlara, bu çocuğun yerine daha hayırlı ve daha merhametli bir çocuk vermesini diledik.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "İstedik ki Rabbleri onun yerine kendilerine ondan temizlikçe daha hayırlı ve daha çok merhamet eden birini versin." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | 80,81. Oğlana gelince: ebeveyni mü'minlerdi, onun için bunları tuğyan ve küfrile sarmasından sakındık da istedik ki kendilerinin rabbı ona bedel bunlara temizlikçe daha hayırlısını ve merhametce daha yakınını versin |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Diledik ki bunun yerine Rableri kendilerine temizlikçe daha hayırlısını, merhametçe daha yakınını versin». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Böylece Rablerinin kendilerine, (günahlardan) temiz olma cihetiyle ondan hayırlısını ve (onlara) merhametçe daha yakınını (o çocuğa) bedel olarak vermesini istedik!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İstedik ki, onların Rabbi bu oğlanın yerine, kendilerine temizlikçe daha hayırlısını, merhametçe daha yakınını versin. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Artık biz istedik ki, Rableri onlara ondan temizlikçe daha hayırlısını ve merhametçe daha yakınını bedel olarak versin.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “İstedik ki, o çocuğun yerine, Rableri onlara huyu suyu temiz ve merhametli bir evlât versin. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "So we desired that their Lord would give them in exchange (a son) better in purity (of conduct) and closer in affection. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kehf Sûresi 81. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 70. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 70. Ayet Arapça: وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَن۪ٓي اٰدَمَ وَحَمَلْنَاهُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ ...
İsra suresinin 66. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 66. Ayet Arapça: رَبُّكُمُ الَّذ۪ي يُزْج۪ي لَكُمُ الْفُلْكَ فِي الْبَحْرِ لِتَبْتَغُوا مِنْ ...
İsra suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 53. Ayet Arapça: وَقُلْ لِعِبَاد۪ي يَقُولُوا الَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ الشَّيْطَانَ يَنْ ...
İsra suresinin 44. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 44. Ayet Arapça: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ وَاِنْ ...
İsra suresinin 32. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 32. Ayet Arapça: وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلًا İs ...
İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...