# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ لَا تُؤَاخِذْن۪ي بِمَا نَس۪يتُ وَلَا تُرْهِقْن۪ي مِنْ اَمْر۪ي عُسْرًا | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle lâ tu-âḣiżnî bimâ nesîtu velâ turhiknî min emrî ‘usrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Mûsâ da: “Ne olur, unuttuğum bir şeyden dolayı beni sorguya çekme ve seninle arkadaşlığımda bana güçlük çıkarma!” diye özür diledi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Musa: Unuttuğum şeyden dolayı beni muaheze etme; işimde bana güçlük çıkarma, dedi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Musa: "Unuttuğum için bana çıkışma, gücümün yetmediği şeyden beni sorumlu tutma" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Mûsâ, “Unuttuğum için bana çıkışma ve bu işimde bana güçlük çıkarma!” dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Musa dedi ki: "Unuttuğum şeyden dolayı beni suçlama ve bu işimden dolayı bana bir güçlük çıkarma." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Beni dedi: unuttuğumla muâhaze etme ve bana bu işimden dolayı güçlük çıkarma |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Musa): «Unutduğum şeyden dolayı, dedi, beni muaheze etme. Şu işimde (arkadaşlığımızda) bana güçlük yükleme». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Mûsâ:) “Unuttuğum şeyden dolayı beni mes'ûl tutma ve bu işimde (seninle berâber olmakta) bana bir güçlük yükleme! (Beni ma'zur gör!)” dedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Mûsa dedi ki: “- Beni, unuttuğum şeyle muahaze etme ve bu işimden dolayı bana bir güçlük çıkarma.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dedi ki: «Unuttuğum şey ile beni muahaze etme. Bana bu işimden dolayı bir güçlük teklif eyleme.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Musa “Unuttuğum için beni kınama,” dedi. “Seninle arkadaşlığımda da bana güçlük çıkarma.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Moses said: "Rebuke me not for forgetting, nor grieve me by raising difficulties in my case." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kehf Sûresi 73. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 32. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 32. Ayet Arapça: وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلًا İs ...
İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...
Hadîd sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 29 âyettir. İsmini, 25. âyette geçen ve “demir” mânasına gelen اَلْحَد۪يدُ (hadîd) kelimesinden alır. Mushaf t ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
İsra suresinin 1. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 1. Ayet Arapça: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّك ...