# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَضَرَبْنَا عَلٰٓى اٰذَانِهِمْ فِي الْكَهْفِ سِن۪ينَ عَدَدًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Fedarabnâ ‘alâ âżânihim fî-lkehfi sinîne ‘adedâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bunun üzerine biz de onları sığındıkları o mağarada yıllarca sürecek derin bir uykuya daldırdık. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bunun üzerine biz de o mağarada onların kulaklarına nice yıllar perde koyduk (uykuya daldırdık.) |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 11,12. Mağaranın içinde onları yıllarca uyuttuk; sonra, iki taraftan hangisinin bekledikleri sonucu iyi hesaplamış olduğunu belirtmek için onları uyandırdık. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Bunun üzerine biz de nice yıllar onların kulaklarını (dış dünyaya) kapattık (Onları uyuttuk). |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bunun üzerine biz de kulaklarını tıkayarak mağarada onları yıllarca uyuttuk. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bunun üzerine müteaddin seneler kehifte kulakları üzerine vurduk |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bunun üzerine biz nice yıllar mağarada onların kulaklarına (perde) vurduk. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bunun üzerine o mağarada kulaklarına nice yıllar (perde) vurduk (uykuya daldırdık). |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bunun üzerine, nice seneler mağarada üzerlerine uyku bıraktık ve kendilerini (üç yüz dokuz yıl) uyuttuk. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bunu müteakip onları kulakları üzerine mağarada senelerce (perde) vurmuş olduk. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz de onları mağarada pek çok seneler boyunca uyuttuk. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then We draw (a veil) over their ears, for a number of years, in the Cave, (so that they heard not): |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kehf Sûresi 11. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...