Kehf Sûresi(18) 31. Ayet


31 / 110


# Meal Ayet
Arapça اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهِمُ الْاَنْهَارُ يُحَلَّوْنَ ف۪يهَا مِنْ اَسَاوِرَ مِنْ ذَهَبٍ وَيَلْبَسُونَ ثِيَابًا خُضْرًا مِنْ سُنْدُسٍ وَاِسْتَبْرَقٍ مُتَّكِـ۪ٔينَ ف۪يهَا عَلَى الْاَرَٓائِكِۜ نِعْمَ الثَّوَابُۜ وَحَسُنَتْ مُرْتَفَقًا۟
Türkçe Okunuşu * Ulâ-ike lehum cennâtu ‘adnin tecrî min tahtihimu-l-enhâru yuhallevne fîhâ min esâvira min żehebin veyelbesûne śiyâben ḣudran min sundusin ve-istebrakin mutteki-îne fîhâ ‘alâ-l-erâ-ik(i)(c) ni’me-śśevâbu vehasunet murtefekâ(n)
1. Ömer Çelik Meali İşte onlar için altlarından ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada altın bileziklerle süslenirler, ince ve kalın ipekten yeşil elbiseler giyerler, tahtlar üzerine yaslanarak otururlar. Bu nimetler ne güzel mükâfat; o cennet ne güzel bir barınaktır!
2. Diyanet Vakfı Meali İşte onlara, alt taraflarından ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Onlar Adn cennetlerinde tahtlar üzerine kurularak orada altın bileziklerle bezenecekler; ince ve kalın dîbâdan yeşil elbiseler giyecekler. Ne güzel karşılık ve ne güzel kalma yeri!
3. Diyanet İşleri (Eski) Meali 30,31. İyi hareket edenin ecrini zayi etmeyiz. Doğrusu, inanıp yararlı iş yapanlara, işte onlara, içlerinden ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada altın bilezikler takınırlar, ince ve kalın ipekliden yeşil elbiseler giyerek tahtları üzerinde otururlar. Ne güzel bir mükafat ve ne güzel yaslanacak yer!
4. Diyanet İşleri (Yeni) Meali İşte onlar için içlerinden ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada tahtlar üzerine kurularak altın bileziklerle süslenecekler, ince ve kalın ipekten yeşil giysiler giyeceklerdir. O ne güzel karşılıktır! Cennet de ne güzel bir yaslanacak yerdir!
5. Elmalılı Hamdi Yazır Meali İşte onlara Adn cennetleri vardır; altlarından ırmaklar akar, orada altın bileziklerle süslenecekler, ince ve kalın ipekliden yeşil elbiseler giyerek koltuklar üzerine dayanıp kurulacaklar. O ne güzel karşılık ve ne güzel kalma yeri!
6. Elmalılı Meali (Orjinal) Meali Öyleler, işte onlara adin Cennetleri var, altlarından nehirler akar, orada altın bileziklerden ziynetlenecekler, sündüs ve istebraktan yeşil esvab giyecekler, erîkeler üzerine dayanıp kurulacaklar o, ne güzel sevab ve ne güzel kurultay!
7. Hasan Basri Çantay Meali Onlar (işte böyledir). Altından ırmaklar akan Adn cennetleri onlarındır. Orada tahtlar üzerinde kurularak, orada altın bileziklerle belertecekler, ince dibadan, kalın dibadan yeşil elbiseler giyeceklerdir. Ne güzel sevab, ne güzel dayanak!
8. Hayrat Neşriyat Meali İşte onlara, altlarından ırmaklar akan Adn Cennetleri vardır; (onlar) orada tahtlar üzerinde yaslan(arak otur)an kimselerdir; altından (yapılmış) bilezikler takınırlar; oradaince ipekten ve kalın ipekten yeşil elbiseler giyerler O ne güzel mükâfâttır! Ve (o Cennet)ne güzel olmuş bir kalma yeridir!
9. Ali Fikri Yavuz Meali Böyledirler, onlara, meskenlerinin altından nehirler akar, Adn cennetleri var. Orada altın bileziklerden süslenecekler, ince ve kalın dîba'dan yeşil elbise giyecekler, koltuklar üzerine dayanıp kurulacaklardır. O cennet, ne güzel mükâfat ve ne güzel dayanak!...
10. Ömer Nasuhi Bilmen Meali İşte onlar için Adn cennetleri vardır ki, altlarından ırmaklar akar. Orada tahtlar üzerine kurularak altundan bilezikler ile süsleneceklerdir ve ince dibadan ve kalın dibadan yeşil libaslar giyeceklerdir. O ne güzel mükâfaattır ve ne kadar güzel bir karargâhtır.
11. Ümit Şimşek Meali Onlar için, altlarından ırmaklar akan Adn Cennetleri vardır. Orada onlar altın bileziklerle süslenmiş, ince ve kalın ipekten yeşil elbiseler giymiş olarak tahtlara kurulurlar. Ne güzel bir ödüldür bu! Ve yerleşilecek ne güzel bir yerdir orası!
12. Yusuf Ali (English) Meali For them will be Gardens of Eternity; beneath them rivers will flow; they will be adorned therein with bracelets of gold, and they will wear green garments of fine silk and heavy brocade: They will recline therein on raised thrones. How good the recompense! How beautiful a couch to recline on!
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir.
Kehf Sûresi 31. ayetinin tefsiri için tıklayınız
* Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir.


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/enbiya-suresinin-81-ayeti-ne-anlatiyor-199155-m.jpg
Enbiya Suresinin 81. Ayeti Ne Anlatıyor?

Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/butun-varligin-allahi-tesbih-etmesi-ne-anlama-geliyor-199160-m.jpg
Bütün Varlığın Allah'ı Tesbih Etmesi Ne Anlama Geliyor?

"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/peygamber-efendimizin-incildeki-ismi-nedir-199148-m.jpg
Peygamber Efendimiz'in İncil'deki İsmi Nedir?

"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/enbiya-suresinin-69-ayeti-ne-anlatiyor-199132-m.jpg
Enbiya Suresinin 69. Ayeti Ne Anlatıyor?

Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/adn-cenneti-nedir-199125-m.jpg
Adn Cenneti Nedir?

"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/enbiya-suresinin-46-ayeti-ne-anlatiyor-199120-m.jpg
Enbiya Suresinin 46. Ayeti Ne Anlatıyor?

Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...