# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Velâ tekûlenne lişey-in innî fâ’ilun żâlike ġadâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Hiçbir şey hakkında: “Ben yarın mutlaka şu işi yapacağım” deme. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 23, 24. Allah'ın dilemesine bağlamadıkça (inşâallah demedikçe) hiçbir şey için «Bunu yarın yapacağım» deme. Bunu unuttuğun takdirde Allah'ı an ve: «Umarım Rabbim beni, doğruya bundan daha yakın olan bir yola iletir» de. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 23,24. Herhangi bir şey için, Allah'ın dilemesi dışında: "Ben yarın onu yapacağım" deme. Unuttuğun zaman Rabbini an ve şöyle de: "Umulur ki, Rabbim beni doğruya daha yakın olana eriştirir." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Hiçbir şey hakkında sakın “yarın şunu yapacağım” deme! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hiçbir şey için, Allah'ın dilemesi dışında: "Ben yarın onu yapacağım deme" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | 23,24. Hiç bir şey hakkında da Allahın meşiyyetiyle takyid etmeden «ben bunu yarın muhakkak yaparım» deme ve unuttuğun vakıt Allahı zikret ve şöyle de: ola ki rabbım beni bundan daha yakın bir vakıtta dosdoğru bir muvaffakıyyete îysal buyur |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hiçbir şey hakkında «Ben bunu her halde yarın yapıcıyım» deme. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 23,24. (Ey Habîbim!) Sakın hiçbir şey için, Allah'ın dilemesine bağlamadıkça(inşâallah demedikçe): “Ben bunu yarın kesinlikle yapacak olanım” deme! (Bunu)unuttuğun zaman ise, Rabbini an ve: “Umarım ki Rabbim, bundan (bu kıssadan, peygamberliğime delîl olan) daha yakın bir yola (daha nice delillere) beni eriştirir” de! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Hiç bir şey hakkında da: “- Ben, bunu, muhakkak yarın yaparım.” söyleme. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve bir şey hakkında, «Ben bunu elbette ki, yarın yapacağım,» deme |
11. | Ümit Şimşek Meali | Hiçbir şey hakkında da “Ben yarın şunu yapacağım” deme. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Nor say of anything, "I shall be sure to do so and so tomorrow"- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kehf Sûresi 23. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْل ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “…Kur’ân’ı tâne tâne oku.” (el-Müzzemmil, 4) KUR’AN’I YÜZÜNDEN DOĞRU BİR ŞEKİLDE OKUMAK Hadîs-i şerîfte de Kur’ân’ı güzel ...