# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ ذٰلِكَ مَا كُنَّا نَبْغِۗ فَارْتَدَّا عَلٰٓى اٰثَارِهِمَا قَصَصًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle żâlike mâ kunnâ nebġ(i)(c) ferteddâ ‘alâ âśârihimâ kasasâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Mûsâ: “İşte aradığımız zâten buydu!” dedi. Hemen geldikleri izleri takip ederek gerisin geri döndüler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Musa: İşte aradığımız o idi, dedi. Hemen izlerinin üzerine geri döndüler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Musa: "İstediğimiz zaten buydu" dedi. Hemen geldikleri yoldan izleri üzerinde geri döndüler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Mûsâ: “İşte aradığımız bu idi” dedi. Bunun üzerine tekrar izlerini takip ederek gerisingeri döndüler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Musa da demişti ki: "İşte aradığımız o idi." Bunun üzerine izlerine dönüp gerisin geri gittiler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İşte dedi: aradığımız o ya, bunun üzerine izlerini ta'kıb ederek gerisin geri döndüler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Musa) «İşte, dedi, bizim arayacağımız bu idi». Şimdi izlerinin üzerinde gerisin geri döndüler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Mûsâ:) “Aradığımız zâten buydu!” dedi. Hemen kendi izlerini ta'kib ederek geri döndüler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Mûsa: “- İşte aradığımız bu idi.” dedi. Bunun üzerine izlerine dönüp gerisin geri gittiler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dedi ki: «İşte bizim aramakta olduğumuz da bu ya.» Hemen izleri üzerine uyarak geri döndüler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Musa “Aradığımız buydu” dedi. Sonra kendi izlerini takip ederek geri döndüler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Moses said: "That was what we were seeking after:" So they went back on their footsteps, following (the path they had come). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kehf Sûresi 64. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 88. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 88. Ayeti Arapça: وَاَمَّا مَنْ اٰمَنَ وَعَمِلَ صَالِحًا فَلَهُ جَزَٓاءًۨ الْحُسْنٰىۚ وَسَن ...
Mücâdele sûresi Medine’de inmiştir. 22 âyettir. İsmini, birinci âyette geçip, “mücâdele etmek, tartışmak” mânasına gelen تُجَادِلُ (tücâdilü) fiilinde ...
Kehf Suresinin 75. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 75. Ayeti Arapça: قَالَ اَلَمْ اَقُلْ لَكَ اِنَّكَ لَنْ تَسْتَط۪يعَ مَعِيَ صَبْرًا Kehf S ...
Kehf Suresinin 66-67. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 66-67. Ayetleri Arapça: قَالَ لَهُ مُوسٰى هَلْ اَتَّبِعُكَ عَلٰٓى اَنْ تُعَلِّمَنِ مِ ...
Kur’ân-ı Kerim, İslâm dininin kutsal kitabıdır. Kur’an okumanın gerekliliği ve fazileti üzerinde sıkça durulur. Kur’an’ın bazı yerlerde kendini “zikr ...
Kehf Suresinin 54. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 54. Ayet Arapça: وَلَقَدْ صَرَّفْنَا ف۪ي هٰذَا الْقُرْاٰنِ لِلنَّاسِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍۜ وَك ...