# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَقَالَ اِنْ هٰذَٓا اِلَّا سِحْرٌ يُؤْثَرُۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Fekâle in hâżâ illâ sihrun yu/śer(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Bu Kur’an” dedi, “olsa olsa eski zamanlardan beri büyücülerin nakledegeldiği çok etkili bir büyüden ibarettir.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 21, 22, 23, 24, 25. Sonra baktı. Sonra kaşlarını çattı, suratını astı. En sonunda, kibirini yenemeyip sırt çevirdi de: «Bu (Kur'an) dedi, olsa olsa (sihirbazlardan öğrenilip) nakledilen bir sihirdir. Bu, insan sözünden başka bir şey değil.» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 24,25. "Bu sadece öğretilegelen bir sihirdir. Bu Kuran yalnızca bir insan sözüdür" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 23,24. Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: “Bu, ancak nakledilegelen bir sihirdir.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Bu, dedi, başka değil öğretilegelen bir sihirdir." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bu, dedi «başka değil, bir sihri müser |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Bu, dedi, (sihirbazlardan öğrenilib) rivayet edilen bir sihirden başkası değil». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Nihâyet dedi ki: “Bu (Kur'ân), (öteden beri) anlatılagelen bir sihirden başka bir şey değildir!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Şöyle dedi: “- Bu ancak (başka sihirbazdan) öğrenilen bir sihirdir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık dedi ki: «Bu, naklolunagelen, bir sihirden başka değildir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Dedi ki: “Bu çok cazibeli bir büyü. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then said he: "This is nothing but magic, derived from of old; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Müddessir Sûresi 24. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...