# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَنَادَيْنَاهُ مِنْ جَانِبِ الطُّورِ الْاَيْمَنِ وَقَرَّبْنَاهُ نَجِيًّا | |
Türkçe Okunuşu * | Venâdeynâhu min cânibi-ttûri-l-eymeni vekarrabnâhu neciyyâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz ona Tûr’un sağ tarafından seslenmiş ve kendisiyle husûsî konuşmak üzere onu huzurumuza yaklaştırmıştık. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ona Tûr'un sağ tarafından seslendik ve onu, fısıldaşan kimse kadar (kendimize) yaklaştırdık. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Ona Tur'un sağ yanından seslenmiş ve konuşmak için onu yaklaştırmıştık. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Ona, Tûr dağının sağ tarafından seslendik ve kendisi ile gizlice konuşmak için kendimize yaklaştırdık. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz ona Tur dağının sağ yanından seslendik ve onu hususi bir konuşmada bulunmak üzere kendimize yaklaştırdık. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hem ona Tûrun canibi eymeninden nidâ ettik, hem de onu makamı münacatta mertebei kurbe erdirdik |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Biz onu «Tuur» un sağ yanından nida etdik. Onu çok münâcat eden bir kimse olarak yaklaşdırdık. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ona Tûr'un sağ tarafından seslendik ve (o sessizce Rabbine) yalvaran bir kimse olduğu hâlde onu (kendimize) yaklaştırdık. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Biz Mûsa'ya Tûr dağı yanında, sağ tarafından nida ettik; ve münacat ettiği halde kendisine yüksek mertebe verdik. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve o'na Tûr'un sağ tarafından nidâ ettik ve onu münacaat eder bir halde yaklaştırdık. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ona Tûr'un sağ tarafından seslenmiş ve Bizimle doğrudan konuşması için onu huzurumuza almıştık. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And we called him from the right side of Mount (Sinai), and made him draw near to Us, for mystic (converse). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meryem Sûresi 52. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...