# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَخَرَجَ عَلٰى قَوْمِه۪ مِنَ الْمِحْرَابِ فَاَوْحٰٓى اِلَيْهِمْ اَنْ سَبِّحُوا بُكْرَةً وَعَشِيًّا | |
Türkçe Okunuşu * | Feḣarace ‘alâ kavmihi mine-lmihrâbi feevhâ ileyhim en sebbihû bukraten ve’aşiyyâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bunun üzerine Zekeriya mâbetten halkının huzuruna çıktı ve onlara: “Sabah ve akşam Rabbinizi tesbih edin” diye işarette bulundu. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bunun üzerine Zekeriyya, mâbetten kavminin karşısına çıkarak onlara: «Sabah akşam tesbihte bulunun» diye işaret verdi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Zekeriya bunun üzerine mabedden çıkıp milletine: "Sabah akşam Allah'ı tesbih edin" diye işarette bulundu. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Derken Zekeriya ibadet yerinden halkının karşısına çıktı. (Konuşmak istedi, konuşamadı) ve onlara “Sabah akşam Allah’ı tespih edin” diye işaret etti. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Nihayet (birgün konuşamayınca) mihrabdan kavmine karşı çıktı da onlara "Sabah ve akşam (Rabbinizi) tesbih edin" diye işaret etti. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Derken mihrabdan kavmine karşı çıktı da «Sabah ve akşam tesbih edin» diye onlara işaret verdi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Derken (Zekeriyyâ) mescidinden kavminin karşısına çıkıb onlara: «Sabah akşam tesbîhde bulunun» diye işaret verdi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bunun üzerine (Zekeriyyâ) mihrabdan (ma'bedden) kavminin karşısına çıktı da (o müjde alâmetinin hemen görünmesiyle, konuşamayarak) onlara: “Sabah-akşam (Rabbinizi)tesbîh edin!” diye işâret etti. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Nihayet (hanımına hamil vakti gelip de konuşamayınca) mihrabdan kavmine karşı (Zekeriyya) çıktı da, onlara: “- Sabah ve akşam namaz kılın.” diye işaret etti. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sonra mescitten kavmine karşı çıktı da, «Gündüzlerin evvellerinde ve sonunda tesbihte bulununuz,» diye onlara işaret eyledi. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Derken Zekeriya mescidden halkın içine çıktı ve onlara “Sabah akşam tesbih edin” diye işaret etti. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | So Zakariya came out to his people from him chamber: He told them by signs to celebrate Allah.s praises in the morning and in the evening. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meryem Sûresi 11. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...