# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ سَوْفَ اَسْتَغْفِرُ لَكُمْ رَبّ۪يۜ اِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّح۪يمُ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle sevfe estaġfiru lekum rabbî(s) innehu huve-lġafûru-rrahîm(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Babaları da: “Sizin için ileride Rabbimden bağışlanma dileyeceğim. Hiç şüphesiz O, çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir” dedi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Ya'kub:) Sizin için Rabbimden af dileyeceğim. Çünkü O çok bağışlayan, pek esirgeyendir, dedi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Yakub: "Rabbim'den bağışlanmanızı dileyeceğim; O şüphesiz bağışlar ve merhamet eder" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yakub, “Rabbimden sizin bağışlanmanızı dileyeceğim. Şüphesiz O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir” dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Dedi ki: "Sizin için Rabbimden ilerde bağışlanma dileyeceğim. Şüphesiz o çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sizin için, dedi: rabbıma sonra istiğfar edeceğim hakıkat bu: gafur o, rahîm o |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Ya'kub): «Sizin için Rabbime sonra istiğfar ederim. Hakıykat şudur ki O, çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir» dedi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ya'kub:) “Sizin için Rabbimden, daha sonra (seher vakti) mağfiret dileyeceğim. Şübhesiz ki Gafûr (çok bağışlayan), Rahîm (çok merhamet eden) ancak O'dur” dedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yâkub, oğullarına şöyle dedi: “- Sizin için yakında Rabbimden mağfiret dileyeceğim; çünkü O, Gafûr'dur, Rahîm'dir.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dedi ki: «Sizin için Rabbimden yakında mağfiret talebinde bulunacağım. Şüphe yok ki O, bağışlayıcıdır, merhamet edicidir.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yakub “Sizin için Rabbimden af dileyeceğim,” dedi. “Gerçekten O çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | He said: "Soon will I ask my Lord for forgiveness for you: for he is indeed Oft-Forgiving, Most Merciful." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yusuf Sûresi 98. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Allah, inkâr edenlere Nûh’un karısı ile Lût’un karısını örnek verir. Her ikisi de, kullarımızdan iki sâlih kişinin nikâhları altında idiler, fakat o ...
Furkân sûresi 15-16. âyetlerinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 15-16. Ayetlerinin Arapçası: قُلْ اَذٰلِكَ خَيْرٌ اَمْ جَنَّةُ الْخُلْدِ ا ...
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...