# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَجَٓاؤُٓ۫ اَبَاهُمْ عِشَٓاءً يَبْكُونَۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Vecâû ebâhum ‘işâen yebkûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Akşam karanlığı çökünce ağlaya ağlaya babalarının yanına geldiler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Akşamleyin ağlayarak babalarına geldiler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 16,17. Akşam üstü ağlayarak babalarına geldiklerinde: "Ey babamız! İnan olsun biz yarış yapıyorduk; Yusuf'u eşyamızın yanına bırakmıştık; bir kurt onu yedi. Her ne kadar doğru söylüyorsak da sen bize inanmazsın" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | (Yûsuf’u kuyuya bırakıp) akşamleyin ağlayarak babalarına geldiler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ve yatsı vakti, ağlayarak babalarına geldiler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bıraktılar ve yatsıleyin ağlıyarak babalarına geldiler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Akşam ağlaya ağlaya babalarına geldiler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Derken yatsı vakti ağlayarak babalarına geldiler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kardeşleri, akşamleyin ağlayarak babalarına geldiler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve babalarına yatsı vakti ağlar oldukları halde geldiler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Gece ağlayarak babalarına geldiler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then they came to their father in the early part of the night, weeping. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yusuf Sûresi 16. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İçki sözlükte, “İçinde alkol bulunan içecek; dem” anlamındadır. Alkol ilk devirlerden itibaren biliniyor. İÇKİ HAKKINDA AYETLER Rasûlüm! Sana içki v ...
Kanaat ve tok gözlülük ile ilgili ayetler... “Yeryüzündeki her canlının rızkını Allah üstlenmiştir.” (Hûd sûresi (11), 6) Âyet-i kerîme evrend ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الرَّسُولُ بَلِّغْ مَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَۜ وَاِنْ لَمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُۜ وَ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاِذَا نَادَيْتُمْ اِلَى الصَّلٰوةِ اتَّخَذُوهَا هُزُوًا وَلَعِبًاۜ ذٰلِكَ بِاَنَّهُمْ قَوْمٌ لَا يَعْقِلُونَ Siz namaz ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا وَلِيُّكُمُ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ يُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ وَهُم ...
İffet, insanın bedenî ve maddî hazlara aşırı düşkünlükten korunmasını ifade eder. İffet sözlükte “haramdan uzak durmak, helâl ve güzel olmayan söz ve ...