# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالُوا يَٓا اَبَانَا مَا لَكَ لَا تَأْمَنَّۭۖا عَلٰى يُوسُفَ وَاِنَّا لَهُ لَنَاصِحُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlû yâ ebânâ mâ leke lâ te/mennâ ‘alâ yûsufe ve-innâ lehu lenâsihûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Babalarına şöyle dediler: “Sevgili babamız! Niçin bize güvenip Yûsuf’u emânet etmiyorsun? Halbuki biz elbette onun iyiliğini istiyoruz.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Dediler ki: «Ey babamız! Sana ne oluyor da Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun! Oysa ki biz onun iyiliğini istemekteyiz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 11,12. Bunun üzerine "Ey babamız! Yusuf'un iyiliğini istediğimiz halde, onu niçin bize emniyet etmiyorsun? Yarın onu bizimle beraber gönder de gezsin oynasın, biz onu herhalde koruruz" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Babalarına şöyle dediler: “Ey babamız! Yûsuf hakkında bize neden güvenmiyorsun? Hâlbuki biz onun iyiliğini isteyen kişileriz.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Dediler ki: "Ey babamız! Sen bize Yusuf için neden güvenmiyorsun? Halbuki biz onun iyiliğini istiyoruz." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Vardılar ey bizim pederimiz, dediler, sen neye bize Yusüfü inanmıyorsun? Cidden biz onun için recaciyiz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Dediler: «Ey babamız, sen bize Yuusufu neye inanmıyorsun? Halbuki biz onun elbet hayırhahlarıyız». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Dediler ki: “Ey babamız! Sana ne oldu ki Yûsuf hakkında bize güvenmiyorsun? Hâlbuki doğrusu biz, elbette onun iyiliğini isteyenleriz.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sonra babalarına dediler ki: “- ey babamız, sen bize Yûsuf'u neye inanmıyorsun? Doğrusu biz onun için hayır isteyicileriz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dediler ki: «Ey babamız! Sana ne oluyor ki, Yusuf'u bize inanmıyorsun? Ve halbuki, biz O'nun için elbette hayırhâh kimseleriz.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Babalarına dediler ki: “Baba, niçin Yusuf'u bize emanet etmiyorsun? Oysa biz onun iyiliğini istiyoruz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They said: "O our father! why dost thou not trust us with Joseph,- seeing we are indeed his sincere wellwishers?( ) |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yusuf Sûresi 11. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَمْ يَقُولُونَ افْتَرٰيهُۜ قُلْ فَأْتُوا بِعَشْرِ سُوَرٍ مِثْلِه۪ مُفْتَرَيَاتٍ وَادْعُوا مَنِ اسْتَطَعْتُمْ مِنْ دُونِ ا ...
Zebâniler, insanları cehenneme sevkeden ve cehennemi yöneten meleklerdir. Kur’an-ı Kerim’de zebânilerden bahseden ayetler şunlardır: ZEBANİLER İLE İL ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا مِنْ دَٓابَّةٍ فِي الْاَرْضِ اِلَّا عَلَى اللّٰهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَاۜ كُلٌّ ف۪ي ك ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاِنْ يَمْسَسْكَ اللّٰهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُٓ اِلَّا هُوَۚ وَاِنْ يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَٓادَّ لِفَضْلِه۪ۜ يُص۪ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاَنْ اَقِمْ وَجْهَكَ لِلدّ۪ينِ حَن۪يفًاۚ وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَ “Ve yüzünü hak dine çevir, sakın müşrikler ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِ اللّٰهِ فَتَكُونَ مِنَ الْخَاسِر۪ينَ Asla Allah’ın âyetlerini yalan ...