# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمَا تَسْـَٔلُهُمْ عَلَيْهِ مِنْ اَجْرٍۜ اِنْ هُوَ اِلَّا ذِكْرٌ لِلْعَالَم۪ينَ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Vemâ tes-eluhum ‘aleyhi min ecr(in)(c) in huve illâ żikrun lil’âlemîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Oysa sen tebliğ vazîfene karşılık onlardan bir ücret de istemiyorsun. Bu Kur’an, bütün akıllı ve şuurlu varlıklar için sadece bir öğüttür. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Halbuki sen bunun için (peygamberlik görevini îfa için) onlardan bir ücret istemiyorsun. Kur'an, âlemler için ancak bir öğüttür. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Oysa sen buna karşılık onlardan bir ücret de istemiyorsun. Kuran, alemler için sadece bir öğüttür. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Hâlbuki sen buna karşılık onlardan bir ücret de istemiyorsun. O (Kur’an) âlemler içinde ancak bir öğüttür. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Buna karşılık onlardan herhangi bir ücret de istemiyorsun. O Kur'ân, âlemlere ancak bir öğüttür. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Buna karşı onlardan bir ecir de istemiyorsun, o ancak bütün âlemîne ilâhî bir tezkirdir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Halbuki sen buna (bu tebliğaata) karşı onlardan hiç bir ücret de istemiyorsun. O (Kur'an) âlemlere nasıyhatden başka bir şey değildir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hâlbuki (sen) buna (bu Kur'ân'ı tebliğ vazîfene) karşı onlardan bir ücret istemiyorsun. O (Kur'ân), (bütün) âlemlere ancak bir nasîhattir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Buna karşı (yaptığın tebliğ ve imana davetten dolayı) onlardan bir mükâfat da istemiyorsun. O Kur'ân, bütün âlemlere ancak bir nasihattır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Halbuki sen bunun üzerine onlardan bir ücret istemiyorsun. Bu ise âlemler için bir mev'izeden başka değildir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Oysa tebliğin için sen onlardan bir ücret istemiyorsun. Bu Kur'ân ise bütün milletlere ve bütün çağlara bir öğüttür. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And no reward dost thou ask of them for this: it is no less than a message for all creatures. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yusuf Sûresi 104. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Allah, inkâr edenlere Nûh’un karısı ile Lût’un karısını örnek verir. Her ikisi de, kullarımızdan iki sâlih kişinin nikâhları altında idiler, fakat o ...
Furkân sûresi 15-16. âyetlerinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 15-16. Ayetlerinin Arapçası: قُلْ اَذٰلِكَ خَيْرٌ اَمْ جَنَّةُ الْخُلْدِ ا ...
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...