# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يُوسُفُ اَعْرِضْ عَنْ هٰذَا وَاسْتَغْفِر۪ي لِذَنْبِكِۚ اِنَّكِ كُنْتِ مِنَ الْخَاطِـ۪ٔينَ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Yûsufu a’rid ‘an hâżâ(c) vestaġfirî liżenbik(i)(s) inneki kunti mine-lḣâti-în(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yûsuf’a da: “Yûsuf! Sen bu olaydan kimseye bahsetme!” tavsiyesinde bulundu. Tekrar eşine dönüp: “Ey kadın sen de günahın için af dile. Çünkü sen gerçekten büyük bir hata yapmışsın” dedi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | «Ey Yusuf! Sen bundan (olanları söylemekten) vazgeç! (Ey kadın!) Sen de günahının affını dile! Çünkü sen günahkârlardan oldun» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 28,29. Kocası gömleğin arkadan yırtılmış olduğunu görünce, karısına hitaben "Doğrusu bu sizin hilenizdir, siz kadınların fendi büyüktür" dedi. Yusuf'a dönerek: "Yusuf! Sen bundan kimseye bahsetme"; kadına dönerek: "Sen de günahının bağışlanmasını dile, çünkü suçlulardansın" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Ey Yûsuf! Sen bundan sakın kimseye bahsetme. (Ey Kadın,) sen de günahının bağışlanmasını dile. Çünkü sen günah işleyenlerdensin.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Yusuf! Sakın sen bundan bahsetme! Kadın! Sen de günahından dolayı istiğfar et. Sen gerçekten günahkarlardan oldun". |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yusüf, sakın bundan bahsetme, sen de kadın, günahına istiğfar et, cidden sen büyük günahkârlardan oldun |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Yuusuf, sen bundan (bu mes'eleyi söylemekden) vazgeç. (Ey kadın) sen de günâhına istiğfar et. Çünkü sen cidden günahkârlardan oldun». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Sonra şöyle dedi:) “Yûsuf! (Sen) bundan vazgeç (bunu kimseye anlatma)! (Ey kadın! Sen de) günâhın için mağfiret dile! Çünki sen, günahkârlardan oldun.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yûsuf! Sen bu işi söylemekten vazgeç. Ey hanım! Sen de günahına Allah'dan mağfiret dile; doğrusu sen büyük günâhkarlardan oldun.” dedi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ey Yusuf! Sen bundan (bu hadiseyi söylemekten) kaçın. (Ey kadın!) Sen de günahın için isitiğfarda bulun. Muhakkak ki sen bütün günaha girmiş olanlardan oldun.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Yusuf, sen bunu unut. Kadın, sen de günahın için af dile; çünkü günahkâr olmuşsun.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "O Joseph, pass this over! (O wife), ask forgiveness for thy sin, for truly thou hast been at fault!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yusuf Sûresi 29. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 46. Ayet Arapça: اَلْمَالُ وَالْبَنُونَ ز۪ينَةُ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَالْبَاقِيَاتُ الصّ ...
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...