# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالُٓوا اَضْغَاثُ اَحْلَامٍۚ وَمَا نَحْنُ بِتَأْو۪يلِ الْاَحْلَامِ بِعَالِم۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlû edġâśu ahlâm(in)(s) vemâ nahnu bite/vîli-l-ahlâmi bi’âlimîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar da: “Bunlar karmakarışık düşlerdir. Biz böyle karışık düşlerin tâbirini bilemeyiz” diye cevap verdiler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Yorumcular) dediler ki: Bunlar karmakarışık düşlerdir. Biz böyle düşlerin yorumunu bilenlerden değiliz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Etrafındakiler: "Bir takım karışık rüyalar; biz böyle rüyaların yorumunu bilmeyiz" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Dediler ki: “Bunlar karma karışık düşlerdir. Biz böyle düşlerin yorumunu bilmiyoruz.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Dediler ki: "Rüya dediğin şey karmakarışık hayallerdir. Biz ise böyle karışık hayallerin yorumunu bilemeyiz." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Dediler ki ru'ya dediğin «edgâsü ahlâm» demet demet hayalâttır, biz ise hayalâtın te'vilini bilmiyoruz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onlar da dediler ki: «(Bunlar) karma karışık (ve yalancı) düşlerdir. Biz böyle düşlerin ta'bîrini bilici (kimse) ler değiliz». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Dediler ki: “(Bunlar) karmakarışık rüyâlardır. Biz ise, o rüyâların ta'bîrini bilen kimseler değiliz.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onlar: “- Bu gördüklerin karma karışık rüyalardır. Biz böyle karışık rüyaların tâbirini bilmeyiz” dediler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dediler ki: «Karmakarışık bir rüya ve biz karışık rüyaları yormaya bilgi sahipleri değiliz.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Bu karmakarışık bir rüyadır,” dediler. “Biz böyle karışık rüyaların tabirini bilmeyiz.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They said: "A confused medley of dreams: and we are not skilled in the interpretation of dreams." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yusuf Sûresi 44. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...