# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ هَلْ عَلِمْتُمْ مَا فَعَلْتُمْ بِيُوسُفَ وَاَخ۪يهِ اِذْ اَنْتُمْ جَاهِلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle hel ‘alimtum mâ fe’altum biyûsufe veeḣîhi iż entum câhilûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yûsuf onlara: “Siz câhilliğiniz zamanında Yûsuf’a ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?” diye sordu. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Yusuf dedi ki: Siz, cahilliğiniz yüzünden Yusuf ve kardeşine yaptıklarınızı biliyor musunuz? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Siz, Yusuf ve kardeşine bilmeden neler yaptığınızın farkında mısınız?" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yûsuf dedi ki: “Siz (henüz) cahil kimseler iken Yûsuf ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O dedi ki: "Siz cahilliğinizde Yusuf'a ve kardeşine ne yaptığınızı biliyor musunuz?" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Siz, dedi, biliyor musunuz? Cahilliğiniz de Yusüfe ve kardeşine ne yaptınız? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Yuusuf şöyle) dedi: «Siz (henüz) câhil kimseler iken Yuusufa ve kardeşine neler yapdığınız) biliyor musunuz»?. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Yûsuf) dedi ki: “Siz câhil kimseler iken Yûsuf'a ve kardeşine neler yaptığınızı bildiniz mi?” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yûsuf, onlara dedi ki; “- Siz, cahil kimselerken Yûsuf'a ve kardeşine ne yaptığınızı biliyor musunuz?” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dedi ki: «Bilmiş oldunuz mu, siz câhil kimseler iken Yusuf'a ve kardeşine neler yaptığınızı?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yusuf “Cahilliğiniz zamanında Yusuf'a ve kardeşine ne yaptığınızı biliyor musunuz?” dedi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | He said: "Know ye how ye dealt with Joseph and his brother, not knowing (what ye were doing)?" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yusuf Sûresi 89. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...