# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالُوا تَاللّٰهِ تَفْتَؤُ۬ا تَذْكُرُ يُوسُفَ حَتّٰى تَكُونَ حَرَضًا اَوْ تَكُونَ مِنَ الْهَالِك۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlû ta(A)llâhi tefteu teżkuru yûsufe hattâ tekûne haradan ev tekûne mine-lhâlikîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Oğulları: “Aradan bunca zaman geçti, hâlâ Yûsuf’u dilinden düşürmüyorsun. Vallahi bu gidişle ya kederinden hastalanıp eriyecek veya helâk olup gideceksin” dediler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Oğulları:) «Allah'a andolsun ki sen hâla Yusuf'u anıyorsun. Sonunda ya hasta olacaksın ya da büsbütün helâk olacaksın!» dediler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Allah'a yemin ederiz ki, Yusuf'u anıp durman seni bitkin düşürecek veya helak olacaksın" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Oğulları, “Allah’a yemin ederiz ki, sen hâlâ Yusuf’u anıp duruyorsun. Sonunda üzüntüden eriyip gideceksin veya helâk olacaksın” dediler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Dediler ki: "Hâlâ Yusuf'u sayıklayıp duruyorsun. Allah'a yemin ederiz ki, sonunda eriyip gideceksin, tükenip helak olacaksın. Hayret doğrusu!" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Tellahi dediler, halâ Yusüfün anıb duruyorsun, nihayet gamdan eriyeceksin veya helâk olanlara karışacaksın |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Dediler ki: «Haalâ Yuusufu anıb duruyorsun. Andolsun ki sonunda ya kederinden hastalanıb eriyeceksin, yahud helake uğrayanlardan olacaksın». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Evlâdları:) “Allah'a yemîn olsun ki (sen) dermansız bir hastalığa tutuluncaya veya helâke uğrayan kimselerden oluncaya kadar Yûsuf'u anıp durmaktan geri kalmayacaksın!” dediler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Babalarına dediler ki: “Hâlâ Yûsuf'u anıp duruyorsun. Allah'a yemin ederiz ki, sonunda kederinden eriyeceksin veya helâke düşenlerden olacaksın.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dediler ki: «Vallahi sen helâke yüz tutuncaya kadar veya helâk olmuşlardan oluncaya değin Yusuf'u anıp durmaktan geri kalmayacaksın.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Vallahi,” dediler, “hâlâ Yusuf'u anmaktan vazgeçmiyorsun. Böyle giderse yataklara düşecek veya helâk olup gideceksin.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They said: "By Allah. (never) wilt thou cease to remember Joseph until thou reach the last extremity of illness, or until thou die!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yusuf Sûresi 85. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...