# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَقَالَ الَّذ۪ي نَجَا مِنْهُمَا وَادَّكَرَ بَعْدَ اُمَّةٍ اَنَا۬ اُنَبِّئُكُمْ بِتَأْو۪يلِه۪ فَاَرْسِلُونِ | |
Türkçe Okunuşu * | Vekâle-lleżî necâ minhumâ veddekera ba’de ummetin enâ unebbi-ukum bite/vîlihi feersilûn(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Tam o sırada, o iki mahkûmdan kurtulmuş olanı, nice zaman sonra Yûsuf’u hatırladı da: “Ben size o rüyânın mânasını söyleyebilirim. Hele siz beni bir hapishaneye gönderiverin” dedi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Zindandaki) iki kişiden kurtulmuş olan, uzun bir zaman sonra (Yusuf'u) hatırlayarak dedi ki: Ben size onun yorumunu haber veririm, beni hemen (zindana) gönderin. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Hapisteki iki kişiden kurtulmuş olanı, nice zaman sonra Yusuf'u hatırladı ve: "Ben size bunu yorumlayacağım, hele beni gönderin" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Zindandaki iki kişiden kurtulmuş olanı, nice zamandan sonra (Yûsuf’u) hatırladı ve, “Ben size onun yorumunu haber veririm, hemen beni (zindana) gönderin” dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O ikiden kurtulmuş olanı nice zamandan sonra hatırladı da dedi ki: "Ben size o rüyanın tabirini haber veririm, hemen beni gönderin." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O ikisinden kurtulmuş olan da nice zamandan sonra hatırladı da dedi ki: ben size onun te'vilini haber veririm, hemen beni gönderin |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Zindandaki) iki (arkadaş) dan kurtulanı, nice zaman sonra (Yuusufu) hatırladı da dedi ki: «Ben size onun ta'bîrini haber vereyim. Hemen beni gönderin». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bunun üzerine (zindandaki) iki kişiden kurtulmuş olanı, nice zaman sonra(Yûsuf'u) hatırladı da dedi ki: “Ben size onun ta'bîrini haber veririm; hemen beni (zindana)gönderin!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O iki delikanlıdan idamdan kurtulanı, nice zaman sonra (Yûsuf'u ve kendisine söylediklerini) hatırladı da dedi ki: “- Ben, size onun tâbirini haber veririm, hemen beni (zindandaki Yûsuf'a) gönderin.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve o ikisinden kurtulmuş olan, bir uzunca müddetten sonra hatırladı da dedi ki: «Ben size onun tâbirini haber veririm, beni hemen gönderiniz.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | İki gençten kurtulmuş olanı, neden sonra hatırladı da “Beni gönderin, size rüyanın tabirini öğrenip geleyim” dedi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But the man who had been released, one of the two (who had been in prison) and who now bethought him after (so long) a space of time, said: "I will tell you the truth of its interpretation: send ye me (therefore)." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yusuf Sûresi 45. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 46. Ayet Arapça: اَلْمَالُ وَالْبَنُونَ ز۪ينَةُ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَالْبَاقِيَاتُ الصّ ...
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...