# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالُوا سَنُرَاوِدُ عَنْهُ اَبَاهُ وَاِنَّا لَفَاعِلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlû senurâvidu ‘anhu ebâhu ve-innâ lefâ’ilûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kardeşleri de: “Onu bizimle göndermesi için babasını iknâ etmeye çalışacağız; evet, bir yolunu bulup bunu mutlaka başaracağız” dediler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Dediler ki: Onu babasından istemeye çalışacağız, kuşkusuz bunu yapacağız. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Kardeşleri: "Babasını ikna etmeye çalışacağız ve her halde bunu yaparız" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Dediler ki: “Onu babasından isteyeceğiz ve muhakkak bunu yaparız.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Dediler ki: "Onun için babasından izin almaya çalışacağız. Her hâlü kârda bunu yapacağz." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Dediler: her halde onun için babasından iradesini almağa çalışırız ve her halde yaparız |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Dediler: «Onu babasından istemiye çalışırız ve her halde (bunu) yaparız». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Dediler ki: “Ona babasından müsâade almaya çalışacağız ve doğrusu biz (bunu)gerçekten yapacak olan kimseleriz.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kardeşleri: “- Onu (Bünyamini) babasından istemeye çalışırız ve her halede başarırız.” dediler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dediler ki: «Ondan dolayı babasına müracaat eder, müsaade almaya çalışırız. Ve muhakkak biz (bunu) herhalde yaparız.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar “Onu babasından isteyeceğiz; herhalde getirmenin bir yolunu buluruz” dediler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They said: "We shall certainly seek to get our wish about him from his father: Indeed we shall do it." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yusuf Sûresi 61. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...