# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنْ هُوَ اِلَّا ذِكْرٌ لِلْعَالَم۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | İn huve illâ żikrun lil’âlemîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Bu Kur’an, bütün insanlığa sadece bir öğüt, bir hatırlatmadır.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bu Kur'an, ancak âlemler için bir öğüttür. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Bu Kuran, ancak dünyalar için bir öğüttür." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Bu Kur’an, âlemler için ancak bir öğüttür.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "O Kur'ân, bütün âlemler için bir zikir, bir öğüttür. " |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O sırf bir zikir, bir öğüttür bütün âlemîn için |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «O (Kur'an) âlemlere bir öğüdden başka (bir şey) değildir». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Doğrusu o (Kur'ân), ancak âlemler için bir nasîhattir.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kur'an bütün âlemlere (insan ve cinlere) ancak bir öğüddür. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «O (Kur'an) başka değil, bütün âlemler için bir mev'izedir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O ancak bütün milletler ve bütün çağlar için bir öğüttür. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "This is no less than a Message to (all) the Worlds. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâd Sûresi 87. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...