# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَعِنْدَهُمْ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ اَتْرَابٌ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve ’indehum kâsirâtu-ttarfi etrâb(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yanlarında da bakışlarını sadece kocalarına dikmiş aynı yaşta dilberler vardır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Yanlarında, eşlerinden başkasına bakmayan, kendilerine yaşıt güzeller vardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Yanlarında, gözlerini eşlerine dikmiş yaşıt güzeller vardır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yanlarında gözlerini kendilerinden ayırmayan yaşıt eşler vardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yanlarında da bakışları yalnız kocalarına dönük hep aynı yaşta dilberler vardır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yanlarında da gamzeleri kasan hep bir yaşıd dilberler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Yanlarında da gözlerini yalınız (zevcelerine) dikmiş, bir yaşıt (dilberler) vardır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Yanlarında da (kocalarından) başkasına bakmayan aynı yaşta olan (zevce)ler vardır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yanlarında da gözlerini zevclerinden ayırmayan, hep aynı yaşta dilberler var. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onların yanlarında gözlerini (kocalarına dikmiş, yaşları müsavî) dilberler vardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yanlarında ise gözlerini eşlerine çevirmiş yaşıt güzeller vardır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And beside them will be chaste women restraining their glances, (companions) of equal age. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâd Sûresi 52. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...