# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | رُدُّوهَا عَلَيَّۜ فَطَفِقَ مَسْحًا بِالسُّوقِ وَالْاَعْنَاقِ | |
Türkçe Okunuşu * | Ruddûhâ ‘aley(ye)(s) fetafika meshan bi-ssûki vel-a’nâk(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ardından, “Onları bana geri getirin” diye emretti. Atlar gelince, onların bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 32, 33. Süleyman: Gerçekten ben mal sevgisini, Rabbimi anmak için istedim, dedi. Nihayet güneş battı. (O zaman:) Onları (atları) tekrar bana getirin, dedi. Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 32,33. Süleyman: "Doğrusu ben bu iyi malları, Rabbimi anmayı sağladıkları için severim" demişti. Koşup, toz perdesi arkasında kayboldukları zaman: "onları bana getirin" dedi. Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başlamıştı. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 32,33. Süleyman, “Gerçekten ben malı, Rabbimi anmamı sağladığından dolayı çok severim” dedi. Nihayet gözden kaybolup gittikleri zaman, “Onları bana geri getirin” dedi. (Atlar gelince de) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Geri getirin onları bana!" dedi ve artık onların bacaklarını, boyunlarını silmeye başladı. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Geri getirin onları bana, tuttu bacaklarını, boyunlarını silmeğe başladı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Dedi ki:) «Onları bana döndürün». Hemen ayaklarını, boyunlarını okşamıya, taramıya başladı. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Süleymân seyislerine:) “Onları bana geri getirin!” (dedi.) Sonra (onlara sevgisinden) bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Bunun üzerine, atlar kendisini meşgul edib ibadetten alıkoyduklarından onları Allah için kurban etmeye kasd etti ve şöyle dedi): “- Onları bana geri getirin.” Artık ayaklarını ve boyunlarını kesib kurban etmeğe başladı. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dedi ki: «Onları bana iade ediniz.» Hemen bacaklarını ve boyunlarını silip okşadı. |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Onları bana getirin” dedi. Sonra onların boyunlarını ve bacaklarını okşadı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Bring them back to me." then began he to pass his hand over (their) legs and their necks. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâd Sûresi 33. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...