# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّا سَخَّرْنَا الْجِبَالَ مَعَهُ يُسَبِّحْنَ بِالْعَشِيِّ وَالْاِشْرَاقِۙ | |
Türkçe Okunuşu * | İnnâ seḣḣarnâ-lcibâle me’ahu yusebbihne bil’aşiyyi vel-işrâk(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz, dağları onun emrine verdik de, akşam sabah onunla birlikte Allah’ın sınırsız kudret ve yüceliğini tesbih ederlerdi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 18, 19. Doğrusu biz akşam sabah onunla beraber tesbih eden dağları, toplu halde kuşları onun emri altına vermiştik. Hepsi O'na yönelmiştir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 18,19. Doğrusu Biz, akşam sabah onunla beraber tesbih eden dağları, kuşları da toplu halde onun buyruğu altına vermiştik. Her biri ona yönelmekteydi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 18,19. Kendisiyle birlikte tesbih etsinler diye biz, dağları ve toplanıp gelen kuşları Dâvûd’un emrine verdik. Onların her biri Allah’a yönelmişlerdi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz, dağları onun emrine vermiştik. Akşamsabah onunla birlikte tesbih ederlerdi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Çünkü biz onun maıyyetinde dağları müsahhar kılmıştık: tesbih ederlerdi akşamleyin ve işrak vaktı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Gerçek biz dağları (kendisine) müsahhar kıldık ki bunlar akşamlayın ve kuşluk vakti onunla birlikde durmayıb tesbîh ederlerdi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Gerçekten biz, dağları (ona) boyun eğdirdik, akşam sabah onunla berâber tesbîh ederlerdi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Gerçekten biz, dağları onun emrine bağlı kıldık da, akşamleyin ve kuşluk vakti onunla beraber tesbih ederlerdi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Muhakkak ki, dağları musahhar kıldık, O'nunla beraber akşamleyin ve kuşluk vakti tesbih ederlerdi. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Dağları Biz onun emrine verdik ki, akşam sabah onunla birlikte tesbih ederlerdi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | It was We that made the hills declare, in unison with him, Our Praises, at eventide and at break of day, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâd Sûresi 18. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...
Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...