# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاذْكُرْ عِبَادَنَٓا اِبْرٰه۪يمَ وَاِسْحٰقَ وَيَعْقُوبَ اُو۬لِي الْاَيْد۪ي وَالْاَبْصَارِ | |
Türkçe Okunuşu * | Veżkur ‘ibâdenâ ibrâhîme ve-ishâka ve ya’kûbe ulî-l-eydî vel-ebsâr(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Rasûlüm! Kuvvet, sağlam bir irade, derin bir görüş ve anlayış sahibi kullarımız İbrâhim, İshâk ve Yâkub’u da hatırla. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Ey Muhammed!), Kuvvetli ve basiretli kullarımız İbrahim, İshak ve Ya'kub'u da an. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Güçlü ve anlayışlı olan kullarımız İbrahim, İshak ve Yakub'u da an. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | (Ey Muhammed!) Güçlü ve basiretli kullarımız İbrahim’i, İshak’ı ve Yakub’u da an. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kullarımız İbrahim'i, İshak'ı ve Yakub'u da an. Onlar eller ve gözler sahipleri idiler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Kullarımız İbrahimi, İshakı, Ya'kubu da an, eller ve gözler sahibleri idiler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Kuvvetlerin ve basıyretlerin saahibleri olan kullarımız İbrâhîmi, İshakı, Ya'kubu da an. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ey Habîbim!) Kuvvet ve basîret sâhibi kullarımız İbrâhîm'i, İshâk'ı ve Ya'kub'u da an! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Dinde görüş ve kuvvet sahibleri olan kullarımız İbrahîm'i, İshâk'ı, Yakûb'u da hatırla. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve kuvvetler ve basiretler sahipleri olan kullarımız İbrahim'i ve İshak'ı ve Ya'kub'u da an. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Güçlü ve basiretli kullarımız İbrahim'i, İshak'ı ve Yakub'u da an. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And commemorate Our Servants Abraham, Isaac, and Jacob, possessors of Power and Vision. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâd Sûresi 45. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...