# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | جُنْدٌ مَا هُنَالِكَ مَهْزُومٌ مِنَ الْاَحْزَابِ | |
Türkçe Okunuşu * | Cundun mâ hunâlike mehzûmun mine-l-ahzâb(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Aslında onlar, peygambere karşı gelen çeşitli topluluklardan oluşmuş, şuracıkta bozguna uğratılacak bölük-pörçük döküntü bir gürûhtur. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlar, çeşitli guruplardan oluşmuş bir ordudur; işte şurada bozguna uğratılacaklardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onlar burada takım takım bozguna uğramış perişan bir ordudur. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar, çeşitli gruplardan oluşmuş ve şuracıkta bozguna uğrayacak derme çatma bir ordudur. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar burada çeşitli partilerden (gruplardan) bozguna uğramış bir ordudur. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Onlar burada Ahzab döküntüsünden (muhtelif partilerden) bozuk bir ordu |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Onlar) derme çatma partilerden (mürekkeb) öyle bir ordudur ki işte şurada hezimete uğratılmış (lar) dır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlar, peygamberlerine karşı gelen) topluluklardan (oluşmuş), işte şurada(Mekke'de) bozguna uğratılmış (olacak) derme çatma bir ordudur. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onlar, burada (yakında) mağlub edilecek muhtelif partilerden ibaret bozuk düzen bir ordudur. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlar burada muhtelif tâifelerden inhizama uğramış bir ordudur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Nihayet onlar da çeşitli topluluklardan, şuracıkta bozguna uğrayacak bir ordu döküntüsüdür. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But there - will be put to flight even a host of confederates. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâd Sûresi 11. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...