# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | مَا كَانَ لِيَ مِنْ عِلْمٍ بِالْمَلَاِ الْاَعْلٰٓى اِذْ يَخْتَصِمُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Mâ kâne liye min ‘ilmin bilmele-i-l-a’lâ iż yaḣtasimûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Yüce âlemin sâkinleri melekler, aralarında tartışırlarken nelerin konuşulduğu hakkında benim bir bilgim yoktur.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlar orada tartışırken benim mele-i a'lâ hakkında hiçbir bilgim yoktu. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Onlar tartışırlarken Melei Ala'daki bu olanlar hakkında bir bilgim yoktu." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Aralarında tartıştıkları sırada, yüce topluluğa (ileri gelen melekler topluluğuna) dair benim hiçbir bilgim yoktu.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Münakaşa ederlerken, benim melekler yüksek topluluğuna ait ne bilgim olabilirdi?" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Benim melei a'lâya ne ılmim olurdu onlar münakaşa ederlerken? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Mele'-i a'lâya, onlar aralarında münazara (ve münâkaşa) ederlerken, benim hiçbir bilgim yokdu». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “(Onlar Âdem hakkında) tartışırlarken benim o mele-i a'lâ (melekler topluluğu)hakkında hiçbir bilgim yoktu.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Benim melekler topluluğuna ait ne ilmim olurdu, onlar (Adem'in yaratılması hakkında) münakaşa ederlerken? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Benim için Mele-i Âlâ'ya mübahasede bulunur oldukları zamana (ait) bir bilgi yoktu.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yüce âlemlerin meclislerinde tartışılırken nelerin konuşulduğu hakkında benim bir bilgim yoktur. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "No knowledge have I of the Chiefs on high, when they discuss (matters) among themselves. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâd Sûresi 69. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...
Nûr sûresinin 19. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 19. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَش۪يعَ الْفَاحِشَةُ فِي الّ ...