# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَتَّخَذْنَاهُمْ سِخْرِيًّا اَمْ زَاغَتْ عَنْهُمُ الْاَبْصَارُ | |
Türkçe Okunuşu * | Etteḣażnâhum siḣriyyen em zâġat ‘anhumu-l-ebsâr(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Yoksa onlar değerli insanlardı da, biz yanlışlıkla mı onlarla alay edip durduk? Veya buralarda bir yerde de gözümüzden mi kaçtılar?” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Alaya aldığımız onlar değil miydi? Yoksa (buradalar da) onları gözden mi kaçırdık? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Onları alaya alırdık; yoksa şimdi gözlere görünmezler mi?" |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “(Cehennemlik değillerdi de) biz onları alaya mı almış olduk, yoksa (buradalar da) gözlerimizden mi kaçtılar?” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Onları eğlence yerine tutmuştuk ha! Yoksa bu gözler onlardan kaydı mı?" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Onları eğlence yerine tuttuktu ha! yoksa onlardan kaydı mı bu gözler? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Biz onları eğlence edinirdik. Yoksa gözler (imiz) onlardan uzaklaşıb kaydı mı»? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Onları alaya alıyorduk; yoksa (buradalar da) gözler(imiz) mi onlardan kaydı?” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Biz onları eğlenceye (alaya) alırdık. Yoksa gözlerimiz onlardan kaydı (da kendilerini göremiyoruz)?” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Biz onları maskaraya alırdık. Yoksa onlardan gözler kaydımı?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Halbuki biz onlarla eğlenirdik. Yoksa gözümüzden mi kaçtılar?” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Did we treat them (as such) in ridicule, or have (our) eyes failed to perceive them?" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâd Sûresi 63. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 34. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 34. Ayet Arapça: وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِنْ قَبْلِكَ الْخُلْدَۜ اَفَا۬ئِنْ مِتَّ فَه ...
"Gerçekten biz Âdemoğullarını şerefli kıldık, onlara karada ve denizde kendilerini taşıyacak vasıtalar lutfettik, onları temiz ve hoş nimetlerle rız ...
Enbiya suresinin 22. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 22. Ayet Arapça: لَوْ كَانَ ف۪يهِمَٓا اٰلِهَةٌ اِلَّا اللّٰهُ لَفَسَدَتَاۚ فَسُبْحَانَ ...
Enbiya suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 7. Ayet Arapça: وَمَٓا اَرْسَلْنَا قَبْلَكَ اِلَّا رِجَالًا نُوح۪ٓي اِلَيْهِمْ فَسْـَٔلُ ...
Taha suresinin 132. ayetinde şöyle buyrulur: Taha Suresi 132. Ayet Arapça: وَأْمُرْ اَهْلَكَ بِالصَّلٰوةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَاۜ لَا نَسْـَٔلُكَ رِ ...
"Kad efleha-l muminûn. (Mü’minler, gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.)" - Mü'minûn Sûresi 1. Ayet "Onlar namazlarında tam bir tevazu, teslimiyet ve ...