# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالُوا رَبَّنَا مَنْ قَدَّمَ لَنَا هٰذَا فَزِدْهُ عَذَابًا ضِعْفًا فِي النَّارِ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlû rabbenâ men kaddeme lenâ hâżâ fezidhu ‘ażâben di’fen fî-nnâr(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Sonra Allah’a yönelerek: “Rabbimiz bunu bizim başımıza kim getirdiyse, onun cehennemdeki azabını kat kat artır!” diye feryat edecekler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Yine onlar: Rabbimiz! Bunu bizim önümüze kim getirdiyse onun ateşteki azabını iki kat artır! derler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Rabbimiz! Bunu kim başımıza getirdiyse, ateşte onun azabını kat kat artır" derler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şöyle derler: “Ey Rabbimiz! Bunu bizim önümüze kim sürdüyse, cehennemde onun azabını bir kat daha artır.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Ey Rabbimiz! Bize bunu takdim edenin ateşteki azabını kat kat artır" derler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ya rabbenâ derler: bize bunu takdim edene ateşde azâbı hemen kat kat artır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Yine) onlar derler: «Ey Rabbimiz, bunu bizim önümüze kim getirdiyse onun ateş içindeki azabını katmerli olarak artır». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Yine onlar:) “Rabbimiz! Bunu bizim başımıza kim takdîm etti (getirdi) ise, artık ona ateşteki azâbı bir kat daha artır!” derler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Yine devamla şöyle) derler: “- Ey Rabbimiz! Bu azabı bizim önümüze kim geçirdi ise, onun ateşteki azabını kat kat artır.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Derler ki: «Ey Rabbimiz! Bize bunu kim takdim etti ise imdi onun için ateşte azabı kat kat artır.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Rabbimiz,” derler. “Kim bunu başımıza getirdiyse, Sen ona ateşten kat kat azap ver!” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They will say: "Our Lord! whoever brought this upon us,- Add to him a double Penalty in the Fire!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâd Sûresi 61. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...