# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | جَنَّاتِ عَدْنٍ مُفَتَّحَةً لَهُمُ الْاَبْوَابُۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Cennâti ‘adnin mufettehaten lehumu-l-ebvâb(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kapıları kendilerine ardına kadar açılmış sonsuz nimet ve ebedî mutluluk diyarı olan Adn cennetleri. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Kapıları yalnızca kendilerine açılmış Adn cennetleri vardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Kapıları onlara açılmış Adn cennetleri vardır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 49,50. Bu bir öğüttür. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için elbette güzel bir dönüş yeri, kapıları kendilerine açılmış olarak Adn cennetleri vardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bütün kapıları kendilerine açılmış olan Adn cennetleri vardır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Adin Cennetleri: açılarak kendilerine bütün kapılar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Adin cennetleri. Onlar için bütün kapılar tastamam açılmışdır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 49,50. Bu, (onları güzel) bir yâd etmedir! Şübhesiz ki takvâ sâhibleri için, gerçekten güzel bir dönüş yeri, kapıları kendilerine açılmış olan Adn Cennetleri vardır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (O güzel yer) bütün kapıları kendilerine açık olduğu halde Adn Cennetleridir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Adn cennetleridir. Onlar için kapıları açılmış olarak. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Adn Cennetleri ki, kapıları onlara açıktır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Gardens of Eternity, whose doors will (ever) be open to them; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâd Sûresi 50. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...