# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَقَالُوا مَا لَنَا لَا نَرٰى رِجَالًا كُنَّا نَعُدُّهُمْ مِنَ الْاَشْرَارِۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve kâlû mâ lenâ lâ nerâ ricâlen kunnâ ne’udduhum mine-l-eşrâr(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Sonra diyecekler ki: “Dünyada iken kendilerini kötü saydığımız ve kendilerine hiç değer vermediğimiz bir kısım insanları burada, cehennemin içinde niçin göremiyoruz?” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (İnkârcılar) derler ki: Kendilerini dünyada iken kötülerden saydığımız kimseleri burada niçin görmüyoruz? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Şöyle derler: "Kendilerini dünyada iken kötü saydığımız kimseleri burada niçin görmüyoruz?" |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yine şöyle derler: “Dünyada kendilerini kötü saydığımız adamları acaba neden göremiyoruz?” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bir de derler ki: "Kötülerden saydığımız birtakım adamları (fakir müminleri) niye göremiyoruz?" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bir de derler ki: neye görmüyoruz biz o eşrardan saydığımız bir takım adamları |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Azgınlar) derler: «Kendilerini (dünyâda) bayağılardan saydığımız adamları neye görmüyoruz»? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Azgınların reisleri) yine derler ki: “Bize ne oldu ki, (dünyada iken) kendilerini kötülerden saymakta olduğumuz adamları (fakir Müslümanları burada aramızda)göremiyoruz?” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bir de (o cehennemdeki azgın elebaşılar müminleri kasdederek şöyle) diyecekler: “- (Dünyada) kendilerini bayağı kimselerden saydığımız bir takım adamları (fakir müminleri bu ateşte) neye görmüyoruz? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve (azgınlar) derler ki: «Bize ne oluyor ki, birtakım erkekleri görüyoruz ki, biz onları en şerli kimselerden sayar idik?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sonra derler ki: “Ne oluyor bize, dünyada iken kötü saydığımız adamları niçin burada göremiyoruz? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And they will say: "What has happened to us that we see not men whom we used to number among the bad ones? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâd Sûresi 62. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...