# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | هٰذَا مَا تُوعَدُونَ لِيَوْمِ الْحِسَابِ | |
Türkçe Okunuşu * | Hâżâ mâ tû’adûne liyevmi-lhisâb(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İşte hesap gününde size verileceği müjdelenen nimetler bunlardır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İşte, hesap günü için size vâdolunan şeyler bunlardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İşte bu hesap günü için, size söz verilenlerdir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İşte bunlar, hesap günü için size vaad edilenlerdir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O hesap günü için size vaad edilen işte budur. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İşte bu, o hisab günü için size va'dolunan |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İşte hesâb günü için size va'dolunagelen şey (ler) bunlardır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (İşte) bu, hesab günü için va'd edilmekte olduğunuz şeylerdir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İşte hesab günü için, size vaad olunanlar bunlardır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İşte hesap günü için vaad olunmuş olduğunuz şeyler bunlardır (denilecektir). |
11. | Ümit Şimşek Meali | İşte hesap günü için size vaad edilen budur. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Such is the Promise made, to you for the Day of Account! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâd Sûresi 53. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...