# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قُلْ هُوَ نَبَؤٌ۬ا عَظ۪يمٌۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Kul huve nebeun ‘azîm(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | De ki: “Kur’an’ın bildirdiği bu gerçekler, pek büyük ve çok önemli bir haberdir.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 67, 68. De ki: Bu büyük bir haberdir. Ama siz ondan yüz çeviriyorsunuz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 67,68. De ki: "Bu Kuran büyük bir haberdir, ama siz ondan yüz çeviriyorsunuz." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | De ki: “Bu Kur’an, büyük bir haberdir.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | De ki: "Bu, bir büyük haberdir." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | De ki bu bir azîm haberdir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | De ki: «Bu (Kur'an) en büyük (ve mühim) bir haberdir». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | De ki: “Bu (Kur'ân), büyük bir haberdir!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | De ki: “- Bu (size söylediklerim) pek büyük bir haberdir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | De ki: «Bu (Kur'an) pek büyük bir haberdir.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | De ki: Bu Kur'ân pek büyük bir haberdir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Say: "That is a Message Supreme (above all),- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâd Sûresi 67. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْل ...