# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاِنَّهُمْ عِنْدَنَا لَمِنَ الْمُصْطَفَيْنَ الْاَخْيَارِ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve-innehum ‘indenâ lemine-lmustafeyne-l-aḣyâr(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Hiç şüphesiz onlar bizim katımızda seçkin, tertemiz ve hayırlı kullardandı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Doğrusu onlar bizim katımızda seçkin iyi kimselerdendir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Doğrusu onlar katımızda seçkin, iyi kimselerdendirler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şüphesiz onlar, bizim katımızda hayırlı, seçkin kimselerdendir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Çünkü onlar, nezdimizde seçilmiş en hayırlı kimselerdendir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve çünkü onlar muhakkak nezdimizde seçilmiş ahyardan |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Çünkü onlar bizim indimizde cidden seçginlerden, hayırlı (zâtilerdendi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Gerçekten de onlar, bizim katımızda elbette seçilmişlerden, en hayırlı kimselerdendir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Gerçekten onlar, katımızda seçilmiş hayırlı kimselerdendi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve muhakkak ki, onlar Bizim nezdimizde elbette ki seçilmişlerden, hayırlılardandır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Hiç şüphesiz, onlar Bizim katımızda seçkin ve hayırlı kullardandı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They were, in Our sight, truly, of the company of the Elect and the Good. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâd Sûresi 47. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...