# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّ هٰذَا لَرِزْقُنَا مَا لَهُ مِنْ نَفَادٍۚ | |
Türkçe Okunuşu * | İnne hâżâ lerizkunâ mâ lehu min nefâd(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bunlar, sizin için hazırladığımız nimetlerdir ki, sonsuza kadar bitmek tükenmek bilmez! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Şüphesiz bu, bizim verdiğimiz rızıktır. Ona bitmek ve tükenmek yoktur. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Doğrusu, verdiğimiz bu rızıklar tükenecek değildir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İşte bu bizim verdiğimiz rızıktır. Ona asla tükenme yoktur. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşte bu, bizim rızkımız; muhakkak ki ona hiç tükenmek yoktur. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İşte ki bu bizim rızkımız, muhakkak ki ona hiç tükenmek yok |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Şübhe yok ki bü, bizim bitib tükenmeyecek rızkımızdır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Şübhesiz ki bu, gerçekten bizim (verdiğimiz) rızkımızdır; onun tükenmesi yoktur. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bu, (cennette müminlere verdiğimiz nimet) bitmez tükenmez rızkımızdır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki bu, elbette Bizim rızkımızdır. Bunun için bir tükenmek yoktur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bu Bizim hazırladığımız rızıktır ki, bitmek tükenmek bilmez. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Truly such will be Our Bounty (to you); it will never fail;- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâd Sûresi 54. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْل ...