# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | آٰلْـٰٔنَ وَقَدْ عَصَيْتَ قَبْلُ وَكُنْتَ مِنَ الْمُفْسِد۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Âl-âne vekad ‘asayte kablu vekunte mine-lmufsidîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kendisine şöyle nida edildi: “Yaa! Şimdi mi aklın başına geldi? Oysa sen, daha önce Allah’a karşı gelen ve işi gücü bozgunculuk olan biriydin.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Şimdi mi (iman ettin)! Halbuki daha önce isyan etmiş ve bozgunculardan olmuştun. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O'na: "Şimdi mi inandın? Daha önce baş kaldırmış ve bozgunculuk etmiştin" dendi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şimdi mi?! Oysa daha önce isyan etmiş ve bozgunculardan olmuştun. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şimdi mi? Oysa bundan önce hep isyan etmiştin ve fesatçılardan idin. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ya... şimdi ha? Halbuki bundan evvel ısyan etmiştin, müfsidlerden idin |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Şimdi mî (îman ediyorsun)?! Halbuki sen bundan evvel (ömrün boyunca) isyan etmiş, dâima fesadcılardan olmuşdun. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ona:) “Şimdi mi (îmân ediyorsun)? Hâlbuki daha önce gerçekten isyân etmiş ve fesad çıkaranlardan olmuştun!” (buyuruldu). |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Şimdi mi (elinden bütün kuvvet ve imkân gittikten sonra mı) iman ediyorsun? Halbuki sen , bundan önce isyan etmiş ve dâima müfsidlerden olmuştun. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (O'na denildi ki,) «Şimdi mi? Ve sen muhakkak ki, evvelce isyan etmiş ve müfsidlerden olmuş idin.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Şimdi inandın demek! Oysa sen daha önce isyan etmiştin ve bozguncunun biriydin! |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (It was said to him): "Ah now!- But a little while before, wast thou in rebellion!- and thou didst mischief (and violence)! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yunus Sûresi 91. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...