# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | هُوَ يُحْي۪ وَيُم۪يتُ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Huve yuhyî veyumîtu ve-ileyhi turce’ûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Hayat veren de, öldüren de Allah’tır. Sonunda da yalnız O’na döneceksiniz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O hem diriltir hem de öldürür ve yalnız O’na döndürüleceksiniz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Dirilten ve öldüren O'dur. O'na döneceksiniz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O, diriltir ve öldürür; ancak O’na döndürüleceksiniz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O, hem can veren, hem can alandır. Ve hepiniz O'na döndürülüp götürüleceksiniz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O hem diriltir hem öldürür ve hep döndürülüb ona götürüleceksiniz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O, hem diriltir, hem öldürür. (Hepiniz) ancak Ona döndürüleceksiniz. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O, hem hayat verir, hem öldürür. Ve (sonunda hepiniz) O'na döndürüleceksiniz! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Allah hem diriltir, hem öldürür. Hep döndürülüp ona götürüleceksiniz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O diriltir ve öldürür ve O'na döndürüleceksinizdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Can veren de, öldüren de Odur; yine Ona dönersiniz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | It is He Who giveth life and who taketh it, and to Him shall ye all be brought back. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yunus Sûresi 56. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...